Examples of using "Caution" in a sentence and their turkish translations:
Kefalet Projesi,
Bu bedele kefalet deniyor.
kefalet esaretiyle hapis yatan o insanlar
Ancak fon kefaletlerini ödediğinde
ve büyük hayallerle savaşmaya hazır
Lütfen iki aylık kira depozitosu öde.
bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.
ne kadar sürerse, her seferinde bir kefalet
Fakat 1 milyon dolar kefaletle serbest kalıyor
kefalet ödeyemedikleri için oradalar.
Dahası, eğer kefaletle hapiste tutuluyorsanız
Bu noktada projemiz devreye giriyor.
Daire için 900 euro depozito ödedi.
Bir depozito istiyor musun?
Savunma kefalet istedi.
Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.
Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,
Her bölge, kefalet karşıtlarından oluşan bir ekiple donatılacak.
Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.
New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz
önümüzdeki beş yıl boyunca 160.000 kişinin de çıkarılmasıyla
Siyahi veya Latinseniz ve kefalet belirlendiyse
Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti ve kefaletini ödedi.