Examples of using "L’on" in a sentence and their turkish translations:
Onlar nereye gidiyorlardı? Nereye gittiğimizi biz biliyor muyuz?
Bir yatırımcının, girişimciye karşı
İstediğini yapamadığında, yapabileceğin şeyi yap.
Bu sıra, bizim onu havaya kaldırabileceğimizden ağır.
Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.