Examples of using "Bureau" in a sentence and their turkish translations:
- Bu benim ofisim.
- Burası benim bürom.
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
Ofisi kilitle.
Tom ofisinde masasında.
O benim masamda.
Bu ofisi seviyorum.
İşte masan.
Bu bir masa.
- Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Beni büromda bekleyin.
Onu masana koydum.
Sadece onu masama bırakın.
bir devlet dairesine,
Benim masam eski.
Ofise geri gitmek istiyorum.
Benim ofisimde konuşalım.
Ofis boş.
Ofise döneceğim.
Yarın ofiste görüşürüz.
O, büroda.
O, ofisi görüyor.
Bu masayı kullanıyorum.
Benim ofisime girelim.
Bu masa iyidir.
Bu masa kırık.
Bu masa nereye gidiyor?
Ofisim nerede?
O ofiste.
Ofisime gel.
Büromdan çıkın!
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Ofisimde olacağım.
Tom ofisine döndü.
Tom ofisine geri gitti.
Tom ofisinde seni bekliyor.
Ben ofise geri dönmek zorundayım.
Ben ofisimde seninle konuşmak istiyorum.
Seni büromda görmek isterim.
Büromda ne yapıyorsun?
Senin kitabın benim büromda.
Biz ofise zamanında vardık.
- Bugün ofiste huzursuzluk hissettiniz mi?
- Bugün ofiste kendinizi gergin hissettiniz mi?
Toprak tozu, yazı masasının üstünü kaplar.
Mary sırada oturuyor.
Masanın üç çekmecesi var.
O, ofisin dışında.
Onun masasındadır.
Ben bir ofis çalışanıyım.
Bu masa benim.
Benim çalışma odam yukarıda.
Bu kimin ofisi?
Hala ofiste misiniz?
O bir büro elemanıdır.
Adam ofisinde çalışıyor.
Ofisime geri gidiyorum.
Büromda konuşalım.
Bu masayı onun için alacağım.
Ofisim bir domuz ahırı gibi!
Beni ofisimde ara.
Ben ofise gitmek zorundayım.
Bu kapı çalışma odasına götürür.
Babam ona çalışma odasına kadar eşlik etti.
Eski ofis daha az aydınlatılmıştı.
Kitabın masanın üstünde.
O, masayı sağa doğru kaydırdı.
Sizin saatiniz masanın üstünde.
Onun ofisi sekizinci kattadır.
- Yarın yazıhanene gelebilir miyim?
- Yarın bürona gelebilir miyim?
Öğle yemeğini sıranda mı yedin?
Seni ofisimde görmek istiyorum.
Seni ofisimde görebilir miyim?
- Masama dayanmayın.
- Masama yaslanmayın.
Hesap makinemi masamda bıraktım.
Gitarımı ofisinde bıraktım.
Ona ofiste olduğumu söyle.
İnsanlar ofise döndüklerinde
Masanı olduğu gibi bırak.
Masa çekmecesi açık.
Bu masayı kendin taşıyabilir misin?
Neden sıranın altındasın?
Kitabı masanın üzerine koyun.
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
Babam bürosunda.
Kağıtları masadan kaldırdı.
Dün akşam ofiste çalışıyordu.
Kardeşim masasındadır.
Tom masasında oturdu.
Saatin büroda.
Ben onun ofisini bulabildim.
Yeni bir masa isteyeceğim.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
Gelecek Cumartesi bütün ofisi temizleyelim.
Amcam bu ofiste çalışıyor.
Bürom beşinci kattadır.
Tom masasında oturuyor.
Yarın ofise erken geleceğim.