Translation of "L'usine" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "L'usine" in a sentence and their turkish translations:

L'usine.

fabrika karşıma çıktı.

L'usine fabrique des munitions.

Fabrika cephane üretir.

Ils fermaient l'usine avec grâce.

Onurlu bir şekilde fabrikayı kapatıyorlardı.

Pour remettre l'usine en état.

durmadan çalıştık.

Mon père travaille à l'usine.

Benim babam bir fabrikada çalışır.

Et pendant la construction de l'usine,

ve fabrikayı inşa ederken

L'usine de pneus emploie 250 personnes.

Lastik fabrikası 250 kişi istihdam etmektedir.

L'usine utilise de nombreuses machines compliquées.

Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.

Ils ont décidé de fermer l'usine.

Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

Leur dernier travail consistait à démanteler l'usine

Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak

L'usine sera vraisemblablement fermée la semaine prochaine.

Muhtemelen fabrika gelecek hafta kapanacak.

Les ennemies détruisirent l'usine en la bombardant.

Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler.

L'ennemi a largué beaucoup de bombes sur l'usine.

Düşman fabrikaya çok sayıda bomba attı.

L'usine a décidé de se débarrasser des vieilles machines.

Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.

Il a été limogé par le patron de l'usine.

Fabrikanın patronu tarafından kovuldu.

L'usine produit des milliers de bouteilles tous les mois.

Fabrika her ay binlerce şişe üretir.

L'usine était si vieille qu'ils pensaient qu'elle ne valait rien.

Fabrika o kadar eskiydi ki sahipleri fabrikanın değersiz olduğunu düşünüyordu.

Que l'usine ferme définitivement alors qu'il en avait la responsabilité.

çünkü fabrika onun zamanında kapanıyordu.

En août 2005, on me remettait les clés de l'usine.

2005 yılının Ağustos ayında, fabrikanın anahtarları bendeydi.

Il est possible que l'usine soit fermée la semaine prochaine.

Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.

Et Rich, qui m'avait montré l'usine, le responsable de la production.

ve bana fabrikayı gezdiren, üretimden sorumlu Rich.

Pendant cinq ans, ni moi, ni mes collègues n'avons quitté l'usine.

İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım fabrikadan hiç çıkmadık.

Cela faisait trois ans qu'il travaillait dans l'usine lorsque l'accident s'est produit.

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

Il y a une possibilité que nous n'ayons pas à fermer l'usine.

Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.

La fermeture de l'usine aura des conséquences directes sur l'économie de la ville.

Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak.

Ils ont parlé de l'ordre de la corruption, des jeux sales qui tournent dans l'usine

rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları

Ma mère travaille à l'usine et elle est fatiguée quand elle rentre à la maison.

Annem bir fabrikada çalışıyor ve eve geldiğinde yorgun oluyor.

- Mon père travaille dans une usine.
- Mon père travaille en usine.
- Mon père travaille à l'usine.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

La fermeture de l'usine a été une pilule difficile à avaler pour les habitants de la ville.

Fabrikanın kapatılması şehrin sakinlerine yutmak için zor bir hap oldu.