Examples of using "état" in a sentence and their turkish translations:
Tutuklusun!
Biz devletimizi seviyoruz
Yeni yer, yeni hayat.
Devletini seviyorsan devletine zarar vermeyeceksin
Onlar aynı devlette yaşıyorlar.
Sen gerçekten kötü durumdasın.
durmadan çalıştık.
ACL işte burada, çok sağlıklı görünüyor,
yoksa devlet midir
- Sen tutuklusun.
- Sen tutuklusun!
Tom alkollü.
O hâlâ iyi durumda.
Almanya federal bir devlettir.
Sarhoşken araba sürüyordu.
Odayı olduğu gibi bırak.
Ben tutuklu muyum?
Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey
Bu bana iyi gelen bir düşünce yapısıydı,
Burada, şehircilik esnek bir durumdur.
O, kritik durumdaydı.
Belli ki Tom sarhoş.
Namibya bir Afrika devletidir.
Üçünüz tutuklusunuz.
Ben oldukça kötü durumdaydım.
- O başka bir devlette yaşıyor.
- O başka bir eyalette yaşıyor.
- Tom kritik durumda.
- Tom'un durumu kritik.
- Tom ciddi durumda.
O hazin bir haldeydi.
Dan şok halindeydi.
Şok halindeyim.
Sağlık durumu kötü.
Annen kritik durumda.
Bu ülkede tıbbi esrar yasaldır.
Yine 2012 Londra Olimpiyatları açılışında,
huzurlu pozitif bir zihin durumu için.
Odanı yerleştir, Louie.
Eski kale üzücü bir durumda.
Bu tekne denize açılmaya uygun.
Porto Riko bağımsız bir devlet değildir.
Tom hâlâ şokta.
Bay Roberto musunuz? Tutuklusunuz.
Her şey mükemmel çalışma düzeni içinde.
Bina ne durumda?
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
Dün gece çok berbattım.
Tom şoka maruz kaldı.
Cinayet nedeniyle tutuklusun.
Sağlık durumu çok kötü.
sağlıklarında kayda değer gelişmeler kaydediyor:
Bu sabah yerler buzla kaplıydı.
- Bu tekne artık denize dayanıklı değil.
- Bu tekne denize açılabilir durumda değil artık.
Yol çok kötü durumda.
Tom bugün her zamanki halinde değildi.
Dan hemen gözaltına alındı.
O araba hiç kuşkusuz korkunç bir durumda.
Araba eski ama iyi durumda.
Bu ırkçı ve sömürgeci devleti savunmayın.
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.
Hindistan'ın en büyük eyaleti olan Uttar Pradesh'te.
Sadece devletimi seviyorum demekle olmuyor işte
daha doğal bir durum beklemiştik ama
. İçinde olacak değişikliği onunla duyurmak için. Bir zamanlar
Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.
- Macaristan Orta Avrupa'da bulunan bir devlettir.
- Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.
O sarhoş sürücü kazadan sorumlu.
- Tom'un doktorlarına göre, onun durumu tedavisi imkansız.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu çaresiz.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu düzelmez.
Zamanla ve yavaş yavaş daha iyi oldum.
Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti.
Sarhoşken araba sürdüğü için cezalandırıldı.
Gittiğiniz eyalet hangisiydi ve orada ne kadar kaldınız?
İki hafta sonra duygusal durumu normale döndü
Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.
O da bizim. Biz ödüyoruz. Yani devletimiz ödüyor.
Vikinglerin kendi efsanelerinde ortaya çıkan bir zihniyet.
Ben şeyleri olduklarını şekilde istiyorum.
Babam operasyonundan beri iyi durumda.
Kız kazadan sonra gözle görülür biçimde sarsıldı.
Dan meşru müdafada Mat'e ateş etti.
Bu motor fonksiyonel mi?
En azından o, sonuçlardan memnundu.
- Amerikan bayrağında her eyalet için bir yıldız vardır.
- Amerikan bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız vardır.
- ABD bayrağının üzerinde her eyalet için bir yıldız var.
İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.
Tom, Mary'nin sarhoş olmadığını söyledi.
- O gün sende bir hâller vardı.
- O gün her zamanki hâlinde değildin.
Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken
Kendimizi düşündüğümüz kadar toplumumuzu ve devletimizi de düşünelim
O hâldeyken oğluma iyi bir baba olamazdım.
Kurşun, onun göğsüne girdi, onu kritik durumda bıraktı.
Silahlı üç kurban kritik durumda.
Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı.
Sarhoş sürücü geceyi nezarethanede geçirmek zorunda kaldı.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
Onu bu durumda görmek bana acı veriyor.
Devletini çok seven kişilerden örnek vereceğim size
ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde
ölüm girdabı adı verilen bir duruma yakalanıyor bazen
Ayakta duracak hâlim yok.
Tom'un güçlükle trafiğe çıkabilecek ikici el bir arabası vardı.