Translation of "Utilise" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Utilise" in a sentence and their turkish translations:

Tom utilise Windows 7.

Tom Windows 7 kullanır.

Utilise la conduite manuelle.

Elle kumanda et.

Ça utilise l'énergie solaire.

O, güneş enerjisi kullanır.

Utilise toute ta force.

Bütün gücünüzü kullanın.

- Utilise Facebook.
- Utilisez Facebook.

- Facebook kullan.
- Facebook kullanın.

- Utilise Twitter.
- Utilisez Twitter.

- Twitter kullan.
- Twitter kullanın.

- Utilise Google.
- Utilisez Google.

- Google kullan.
- Google kullanın.

- Utilisez Tatoeba.
- Utilise Tatoeba.

- Tatoeba kullan.
- Tatoeba kullanın.

- Utilisez Wikipedia.
- Utilise Wikipedia.

- Vikipedi kullan.
- Vikipedi kullanın.
- Wikipedia kullan.
- Wikipedia kullanın.

- Utilise Yahoo.
- Utilisez Yahoo.

- Yahoo kullan.
- Yahoo kullanın.

- Utilisez Instagram.
- Utilise Instagram.

- Instagram kullan.
- Instagram kullanın.

- Utilisez Skype.
- Utilise Skype.

- Skype kullan.
- Skype kullanın.

- Utilise-les tous !
- Utilise-les toutes !
- Utilisez-les tous !
- Utilisez-les toutes !

Onların hepsini kullan.

utilise un système appelé CompStat.

CompStat denen bir sistem kullanıyor.

Tom utilise toujours un condom.

- Tom her zaman prezervatif kullanır.
- Tom her zaman kondom kullanır.

Je ne les utilise pas.

Onları kullanmam.

- Il t'utilise.
- Il vous utilise.

O seni kullanıyor.

Utilise ton autre main aussi.

Diğer elinizi de kullanın.

Mon frère utilise ce vélo.

Bu bisiklet erkek kardeşim tarafından kullanılır.

D'abord, on utilise une lampe UV.

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

« Vicky utilise du shampoing White Rain.

''Yapışkan Vicky White Rain şampuan kullanıyor.

Tom utilise Internet pour apprendre l'espagnol.

Tom interneti İspanyolca öğrenmek için kullanıyor.

En Russie soviétique, l'ordinateur utilise l'utilisateur !

Sovyet Rusya'da, bilgisayar kullanıcıyı kullanır!

- Emploie ceci !
- Employez ceci !
- Utilise ça !

Bunu kullan!

L'usine utilise de nombreuses machines compliquées.

Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.

Chaque étudiant utilise son propre ordinateur.

Her öğrenci kendi bilgisayarını kullanır.

Notre collège utilise bien trop d'électricité.

Bizim üniversite çok fazla elektrik tüketir.

Si le virus vous utilise comme hôte

eğer virüs sizi konakçı olarak kullanıyorsa

On utilise cet insecticide depuis deux ans.

Biz iki yıldır bu böcek ilacını kullanıyoruz.

Tom utilise encore une machine à écrire.

Tom hâlâ bir daktilo kullanıyor.

Quiconque d'autre utilise-t-il votre compte ?

Senin hesabını başka biri kullanıyor mu?

Utilise une passoire pour égoutter les pâtes.

Makarnayı boşaltmak için bir süzgeç kullanın.

Le fer à repasser utilise beaucoup d'électricité.

- Ütü fazlaca elektrik kullanır.
- Ütü çok elektrik harcar.

Virus qui utilise cette chauve-souris comme hôte

bu yarasayı konakçı olarak kullanan virüs

Il utilise un crayon avec une pointe fine.

O güzel uçlu bir kurşun kalem kullanır.

- Qui utilise Tatoeba ?
- Qui se sert de Tatoeba ?

Kim Tatoeba'yı kullanır?

Ce tailleur utilise toujours de très bons tissus.

O terzi her zaman çok iyi malzeme kullanır.

On utilise l'énergie nucléaire pour produire de l'électricité.

Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

Le professeur principal utilise des méthodes peu orthodoxes.

Baş öğretmen alışılmışın dışında yöntemler kullanır.

Ce tour utilise ce qu'on appelle, en psychologie, « l'amorçage ».

Bu seferki psikolojide "ilkinleme" denen bir olayı kullanmakta.

Qui utilise le "plastique social" directement dans leur fabrication.

sosyal plastiği doğrudan üretimde kullanıyor.

Elle utilise ses 2 000 ventouses de manière indépendante.

2.000 tane vantuzu var ve hepsini bağımsız kullanıyor.

- Utilise ta tête pour changer.
- Réfléchis pour une fois.

Değişiklik olsun diye kafanı kullan.

Je ne pense pas qu'on utilise encore ce mot.

İnsanların artık o kelimeyi kullanacağını sanmıyorum.

- Utilisez vos cerveaux.
- Utilisez votre cerveau.
- Utilise ton cerveau.

Beynini kullan.

C'est une ancienne organisation qui utilise des rituels secrets.

Bu, gizli dinsel törenleri kullanan eski bir örgüt.

Il utilise des bitcoins pour acheter des drogues illégales.

O yasa dışı uyuşturucu almak için sanal para kullanır.

Le cadre c'est quand l'humoriste utilise ses talents et ressources

Kurguda komedyen yetenek ve kaynaklarını sizin, seyircinin

C'est déjà le cas avec la technologie qu'on utilise aujourd'hui.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

Ceux qu'on utilise pour prendre des décisions, allouer des ressources

kullandığımız tüm kurallar, süreçler ve sistemlere bakıp

Elle utilise les données des satellites dans ses prévisions météo.

ve hava tahminlerinde uydulardan veri kullanıyor.

utilise des mots cyniques et insultants à propos de l'opposition

muhalefet hakkında alaycı ve hakaret içeren sözler kullanıyor

Utilise un râteau et ratisse les feuilles dans la cour.

Bir tırmık al ve bahçedeki yaprakları tırmıkla.

On utilise des faux pour couper l'herbe à la main.

Tırpanlar elle çim biçmek için kullanılırlar.

On utilise des téléphones, des assistants personnels et des robots aspirateurs.

Akıllı telefon, dijital asistan ve Roombas kullanıyoruz.

Il a les mains absolument propres ; il utilise toujours des gants.

Daima eldiven kullandığı için, elleri tertemizdir.

- Fais-en usage ou sépare-t'en.
- Utilise-le ou perds-le.

Onu kullan ya da kaybet.

On utilise la laine de mouton pour se vêtir depuis des siècles,

Koyunların yünleri yüzyıllardır giysi yapımında kullanılır.

Alors ? On utilise la torche et la bouteille ? Ou bien la lampe UV ?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Ma mère utilise le vieux short de mon père comme chiffon à poussière.

- Annem, babamın eski şortunu çaput olarak kullanıyor.
- Annem, babamın eski şortunu toz bezi olarak kullanıyor.

- Il faut faire un bon usage de son temps.
- Utilise bien ton temps.

Sen zamanını iyi kullanmalısın.

Pareil que le sablage quand il y a du verglas. On utilise du sable.

Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.

- Utilise simplement le mien, pour le moment !
- Utilisez simplement le mien, pour le moment !

Şimdilik sadece benimkini kullan.

Mais la plupart des outils cartographiques en ligne, comme Google Maps, utilise toujours Mercator.

Ancak, Google haritaları gibi birçok web eşleme aracı hala merkatör kullanıyor.

Le guépard utilise une combinaison de furtivité et d'accélération explosive pour attraper sa proie.

Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.

Qu'en dites-vous ? On utilise la torche et la bouteille ? Ou bien la lampe UV ?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Ne l'utilise pas du tout quand il s'agit de ne pas l'utiliser? oui il utilise mais

kullanmaması derken hiç mi kullanmıyor? evet kullanıyor ama

J'ai quatre ordinateurs, mais deux d'entre eux sont si vieux que je ne les utilise plus.

Dört bilgisayarım var ama çok eski oldukları için ikisini artık kullanmıyorum.

- On utilise seulement dix pour cent de notre cerveau.
- Nous n'employons que dix pour cent de notre cerveau.
- On utilise seulement dix pour cent de son cerveau.
- On n'utilise que dix pour cent de notre cerveau.

Beynimizin sadece %10' unu kullanıyoruz.

La grande pramite, qui sera construite plus tard, utilise en moyenne deux millions et demi de pierres.

daha sonra inşaat edilcek olan büyük pramitte ise ortalama iki buçuk milyon taş kullanılıyor

- Quel genre de programme Tom utilise-t-il d'habitude ?
- De quelle sorte de logiciel se sert Tom habituellement ?

Tom genellikle ne tür yazılım kullanır?

La raison pour laquelle il est si important dans le monde est que les différentes techniques qu'il utilise apportent une innovation à l'art.

Dünyada bu kadar önemli olmasının sebebi kullandığı farklı teknikler sanata bir yenilik getirmesidir

Il y a un professeur qui affirme que si Alex utilise bien des mots, ce serait une grossière erreur d'appeler cela un langage.

Bir profesör, Alex kelimeler kullanıyor olsa bile buna dil demenin yanlış olacağını söylüyor.

Le centipède asiatique est peut être méchant, mais il n'est pas malfaisant. La médecine chinoise utilise son venin pour les convulsions et les plaies.

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.

- Pouvez-vous identifier l'homme à l'aide de cette photo ?
- Pouvez-vous identifier l'homme qui utilise cette photo ?
- Peux-tu identifier l'homme à l'aide de cette photo ?

Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?