Examples of using "L'oiseau" in a sentence and their turkish translations:
Kuş uçuyor.
Kuş kanatlarını çırptı.
Kuş öldü.
Tom kuşu serbest bıraktı.
Kuş uçup gitti.
O, kuşa nişan aldı.
Kız kuşu azat etti.
kuş uçamaz."
Kuş solucanları arıyordu.
- Kuşu besle!
- Kuşa yem ver!
- Kuşu besle.
Kuş yuvasında.
Kuşun kanadı kırıldı.
Avcı, kuşu vurdu.
Kuş, gökyüzündedir.
Kedi kuşa doğru süründü.
Kuşa bir taş attım.
Yaralı kuş yere düştü.
Yavaş yavaş, kuş yuvasını yaptı.
Kuşa ateş etti fakat ıskaladı.
Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
O, kafesi açtı ve kuşu dışarı bıraktı.
Kuş canlı mı yoksa ölü mü?
Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.
Kedi masum kuş üzerine sinsice yaklaştı.