Examples of using "Vole" in a sentence and their turkish translations:
Kuş uçuyor.
Bugün yumurta çalan yarın öküz de çalar.
Para çal.
Zoom sizin bilgilerinizi çalıyor
Tom şeyler çalar.
Ben çalmam.
Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.
Bir devekuşu havada uçmaz.
Bir kırlangıç çok hızlı uçar.
O uçak çok alçaktan uçuyor.
Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...
Bir kartal gökyüzünde uçar.
Süpermen bir roket kadar hızlı uçar.
Uç.
Bir kemer tokası çalan idam edilecek; bir devlet çalan bir prens olur.
"Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım."
Dürüst bir adam asla para çalmaz.
Güzel bir martı denizin üzerinde uçar.
Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.
Bir hırsız herkesin çaldığına inanır.
Yeni uçak sesin iki katı hızlı uçuyor.
Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor.
Ve o anda bir yerden bir ok uçarak gelir ve ona çarpar.
Sen bir banka soyduğunda hapse girersin. Bir banka seni soyduğunda, onlar ikramiye verirler.
Hırsızlık yapma, yalan söyleme, tembel olma.
- Eldeki serçe damdaki güvercinden iyidir.
- Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.