Translation of "Ailes" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ailes" in a sentence and their turkish translations:

- L'oiseau battait des ailes.
- L'oiseau battit des ailes.

Kuş kanatlarını çırptı.

- Les oiseaux ont des ailes.
- Les oiseaux possèdent des ailes.

Kuşların kanatları vardır.

L'amour donne des ailes.

Aşk kanatlandırır.

L'hôpital a trois ailes.

Hastanenin üç ek binası var.

Cet oiseau déployait ses ailes.

Kuş kanatlarını açıyor.

Un oiseau a des ailes.

Bir kuşun kanatları vardır.

Certaines espèces ont de grandes ailes

bazı türlerin kanatları da büyüktür

Le corbeau a ouvert ses ailes.

Karga kanatlarını açtı.

J'aimerais avoir des ailes pour voler.

Keşke uçmak için kanatlarım olsa.

Je sens mes ailes prendre leur envol

Kanatlarımın uçuşa geçtiğini hissediyorum

Je sens mes ailes prendre leur envol

Kanatlarımın uçuşa geçtiğini hissediyorum

Les oiseaux battent des ailes pour voler.

Kuşlar, uçmak için kanatlarını çırparlar.

L'aigle étendit les ailes, prêt à s'envoler.

Kartal kanatlarını açmış, uçmaya hazırdı.

Si j'avais des ailes, je volerais vers toi.

Kanatlarım olsa, sana uçarım.

Si les deux ailes ne sont pas également fortes,

Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,

Une machine volante inspirée des ailes de chauve-souris

Yarasanın kanatlarından esinlenerek çizilmiş bir uçuş makinesi

«Le jour est venu, les coqs battent des ailes.

“Gün geldi, horozlar kanatlarını çırpıyorlar.

L'autruche a des ailes mais ne peut pas voler.

Deve kuşunun kanatları vardır ama uçamaz.

La plupart des oiseaux ont deux pattes et deux ailes.

Çoğu kuşun iki bacağı ve iki kanadı vardır.

Si nous avions des ailes, pourrions-nous voler vers la Lune ?

Kanatlarımız olsaydı, aya uçabilir miydik?

- Les mauvaises nouvelles ont des ailes.
- Les mauvaises nouvelles vont vite.

Kötü haber çabuk yayılır.

Un oiseau peut planer dans les airs sans bouger ses ailes.

Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.

GG : Elles ont de plus grandes ailes donc en battent plus lentement.

GG: Yani daha geniş kanatları var, o yüzden daha yavaş çırpıyorlar.

L'oiseau ne vole jamais trop haut, qui vole de ses propres ailes.

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.

Les autruches ne volent pas parce qu'elles ont les ailes très courtes.

Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.

Les grandes ailes de cet oiseau le rendent capable de voler très rapidement.

Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.

Les anges sont pourvus de deux ailes tandis que le diable est doté d'une queue.

Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.

- Les mauvaises nouvelles ont des ailes.
- Les mauvaises nouvelles vont vite.
- Les mauvaises nouvelles voyagent rapidement.

Kötü haber çabuk yayılır.

Des milliers d'abeilles font vibrer leurs ailes, générant assez de chaleur pour garder la ruche au chaud.

Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.

- Quand on parle du loup, on en voit la queue.
- Parlez des anges et vous entendez le battement de leurs ailes.

- İti an çomağı hazırla.
- İyi insan lafının üstüne gelir.