Examples of using "L'honneur" in a sentence and their turkish translations:
- Sezar'ın hakkı Sezar'a.
- Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Ben kimle konuşuyorum?
Hırsızların bile bir onuru vardır.
ve benden aldığın onur.
Onunla tanışmak şerefine nail olmadım.
En ön sırada oturma şerefine nail oldum.
Elizabeth'e halasının adı verildi.
O bir hayat kurtardığı için methedildi.
Tören Çin'den gelen konuğun onuruna gerçekleştirildi.
Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
Onur kazanılmamalı; o sadece kaybedilmemeli.
Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.
- Ben kiminle konuşuyorum?
- Ben kimle konuşuyorum?
Ne kadar tehlike, o kadar onur.