Examples of using "J'espérais" in a sentence and their turkish translations:
Seninle tanışmayı umuyorum.
Ben daha fazlasını umuyordum.
Senin bildiğini umuyordum.
Ben Tom'la buluşacağımı ummaya devam ettim.
Tom'a sürpriz yapmayı umuyordum.
Ben hatalı olduğumu umuyordum.
Yardım edebileceğini umuyordum.
Onu söyleyeceğini umuyordum.
Orada olacağını umuyordum.
Biraz gizlilik bekliyordum.
Onunla konuşmayı umut etmiştim.
Bugün burada olacağını umuyordum.
Cevabı bileceğini umuyordum.
Biraz yalnız gelmeni bekliyordum.
Duymayı umduğum budur.
Ben hâlâ arkadaş olabileceğimizi umuyordum.
O, bana beklediğim şeyi sordu.
- Bunu benim yerime yapabilirsin diye umuyordum.
- Bunu benim için yapabileceğini ümit ediyordum.
Bugün senden bir e-posta almayı umuyordum.
Bugün Mary'den bir e-posta almayı umuyordum.
Pazar günü çalışmak zorunda olmayacağımı umuyordum.
En azından, o gece onlara kendimden bahsettikten sonra
Bugün yapmayı umduğum her şeyi tamamladım.
Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.
Ben ne bekliyordum bilmiyorum.
Önümüzdeki hafta sonu plaja tekrar gidebileceğimi umuyordum.
Benim bonusun beklediğimden biraz daha az olduğunu gördüğüm için hayal kırıklığına uğradım.