Examples of using "Glissants" in a sentence and their turkish translations:
Kayalar kaygan.
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.
Kayalar da aşırı kaygan. Buraya düşmek istemem.