Examples of using "Figues" in a sentence and their turkish translations:
Ben senin incirini toplamıyorum.
Tom, kuru incir bağımlılığından muzdarip.
Emilien kızarmış dikenli incir yemek istiyor.
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
Üniversite restoranlarında incir kurabiyesi bulunması için bir dilekçe verdim. Onu imzalamak ister misin?