Translation of "Ferai" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Ferai" in a sentence and their turkish translations:

- Je ferai ça demain.
- Je le ferai demain.

Onu yarın yapacağım.

- Je ferai la vaisselle.
- Je ferai la plonge.

Ben bulaşıkları yıkayacağım.

Je le ferai.

Onu yapacağım.

- Je ferai de mon mieux.
- Je ferai le mieux possible.

Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım.

- Je le ferai avec toi.
- Je le ferai avec vous.

Onu seninle birlikte yapacağım.

- Je te le ferai savoir.
- Je vous le ferai savoir.

Size bildireceğim.

- Je vais le faire.
- Je le ferai.
- Je ferai cela.

- Ben onu yapacağım.
- Onu yapacağım.
- Bunu yapacağım.

- Je vous ferai du café.
- Je te ferai du café.

Sana biraz kahve yapacağım.

- Je ne ferai pas ça.
- Je ne ferai pas cela.

Onu yapmayacağım.

- Je te ferai une copie.
- Je vous ferai une copie.

Senin için bir kopya yapacağım.

Je ferai n'importe quoi.

Ben bir şey yapacağım.

Je le ferai certainement.

- Her halükarda onu yapacağım.
- Ne olursa olsun onu yapacağım.

Je le ferai venir.

- Onu getirteceğim.
- Onun gelmesini sağlayacağım.

Je ferai du thé.

Biraz çay yapacağım.

Mais je le ferai.

Ama onu yaparım.

Je ferai mon sac.

Çantamı toplayacağım.

Je ne ferai rien.

Bir şey yapmayacağım.

D'accord, je le ferai.

Tamam, Ben onu yapacağım.

Je ferai attention. Promis.

Ben dikkat edeceğim. Söz veriyorum.

Je ferai mes devoirs.

Ev ödevimi yapacağım.

- Je ferai ça demain si possible.
- Je ferai cela demain si possible.
- Je le ferai demain si possible.

Mümkünse bunu yarın yapacağım.

- Je te ferai un nouveau costume.
- Je vous ferai un nouveau complet.

Ben sana yeni bir takım yapacağım.

- Je le ferai, si vous insistez.
- Je le ferai, si tu insistes.

Eğer ısrar ederseniz, onu yaparım.

- Je coopérerai.
- Je ferai mine de coopérer.
- Je ferai semblant de coopérer.

Eşlik edeceğim.

- Je ferai n'importe quoi pour vous.
- Je ferai n'importe quoi pour toi.

Senin için her şeyi yapacağım.

- Je ferai ce que vous demandez.
- Je ferai ce que tu demandes.

İstediğini yapacağım.

- Je ferai mon sac.
- Je ferai ma valise.
- Je plierai mes gaules.

Toplanacağım.

- Je ferai de mon mieux.
- Je ferai du mieux que je peux.

Yapabileceğimin en iyisini yapacağım.

Je te ferai ta tambouille.

Sana fasulye pişireceğim.

Je ferai tout sauf ça.

Onun dışında bir şey yapacağım.

Je ferai tout mon possible.

Ben elimden gelen her şeyi yapacağım.

- J'essaierai.
- Je ferai un essai.

Onu deneyeceğim.

Je ferai tous les préparatifs.

Bütün düzenlemeleri ben yapacağım.

Je ferai mieux cette fois.

Bu sefer daha iyi yapacağım.

Je ferai plus que ça.

Ondan fazlasını yapacağım.

Je ferai ça plus tard.

Onu daha sonra yapacağım.

Je ferai le travail demain.

İşi yarın yapacağım.

Je ferai tout pour aider.

Yardım etmek için bir şey yapacağım.

Je ferai de mon mieux.

- Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Elimden geleni yaparım.

Je le ferai avec plaisir.

Bunu zevkle yapacağız.

Je ferai cela pour Tom.

Onu Tom için yapacağım.

Je la ferai venir ici.

Onu buraya getirteceğim.

Je le ferai avec vous.

Bunu seninle yapacağım.

- Si tu veux, je le ferai.
- Si vous voulez, je le ferai.
- Au cas où vous le voudriez, je le ferai.

Eğer isterseniz onu yaparım.

- Je ferai tout ce que tu demandes.
- Je ferai tout ce que vous demandez.

Ne istersen yapacağım.

- Je te ferai savoir quand c'est fini.
- Je vous ferai savoir quand c'est terminé.

O bittiğinde sana bildireceğim.

- Je ferai tout ce que vous souhaitez.
- Je ferai tout ce que tu souhaites.

İstediğin her şeyi yapacağım.

- Je ne ferai pas semblant d'être désolé.
- Je ne ferai pas semblant d'être désolée.

Üzgünüm numarası yapmayacağım.

- Je ferai tout ce que vous voulez.
- Je ferai tout ce que tu veux.

Ben ne istersen yapacağım.

Je le ferai aussi moi-même.

Onu ben de kendim yapacağım.

C'est important, donc je le ferai.

O, çok önemli, bu yüzden onu yapacağım.

Je lui ferai réparer cette montre.

Ona bu saati tamir ettireceğim.

Je ferai mieux la prochaine fois.

Gelecek sefer daha iyi yapacağım.

Je ferai ce que je peux.

Elimden geleni yapacağım.

Je ferai de l'exercice chaque jour.

Her gün egzersiz yapacağım.

Je ferai le dîner demain soir.

Yarın akşam akşam yemeği pişireceğim.

Je ferai tes devoirs pour toi.

Senin için ödevini yapacağım.

Je ferai tout ce qu'il faut.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.

Je ne ferai que te ralentir.

Ben sadece seni yavaşlatacağım.

Je ne ferai rien de tel.

Asla yapmayacağım.

Je ferai n'importe quoi pour lui.

Ben onun için bir şey yapacağım.

D'accord, je ne le ferai plus.

Tamam, onu tekrar yapmayacağım.

Je ferai comme tu m'as conseillé.

Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.

Je pense que je ferai ça.

Sanırım onu yapacağım.

- Je ferai une exception, juste cette fois.
- Je ferai une exception juste pour cette fois.

Bu seferlik bir istisna yapacağım.

- Je ferai tout ce qui est en mon possible.
- Je ferai tout ce que je peux.

Ben elimden gelen her şeyi yapacağım.

- Dis-lui que je ne le ferai pas !
- Dites-lui que je ne ferai pas cela !

Ona onu yapmayacağımı söyle.

- Je ferai ça si tu me le demandes.
- Je le ferai si vous me le demandez.

Eğer istersen bunu yaparım.

- Je ne sais pas quand je le ferai.
- Je ne sais pas quand je ferai ça.

Bunu ne zaman yapacağımı bilmiyorum.

Je ne ferai pas de publicité Zoom

Zoom un reklamını yapacak değilim

Je ferai n'importe quoi pour lui plaire.

Onu memnun etmek için her şeyi yapacağım.

Je ne ferai jamais de traduction gratuite.

Asla bir şeyi ücretsiz çevirmeyeceğim.

Je ferai tout ce que vous demanderez.

Ben istediğin bir şeyi yapacağım.

Je ferai tout ce que demande Tom.

Tom'un her istediğini yapacağım.

J'imagine que c'est ce que je ferai.

- Sanırım yapacağım bu olacak.
- Sanırım öyle yapacağım.

Je ferai tout pour faire revenir Tom.

Tom'u geri getirmek için her şeyi yapacağım.

Je ferai ce qui doit être fait.

Yapılması gerekeni yapacağım.

- Je vais réserver.
- Je ferai une réservation.

Bir rezervasyon yapacağım.

Je le ferai pendant mon temps libre.

Bunu boş zamanımda yapacağım.

Je le ferai demain. Je le promets.

Yarın yapacağım. Söz veriyorum.

Je ne leur ferai pas la cuisine.

Ben onlar için yemek yapmayacağım.

Je ferai réparer ma montre par John.

John'a saatimi tamir ettireceğim.

Je le ferai en suivant tes instructions.

Onu talimatlarınıza göre yapacağım.

- Je vais le faire.
- Je le ferai.

Ben onu yapacağım.

Je ne ferai pas d'heures supplémentaires aujourd'hui.

Bugün fazla mesai yapmayacağım.

Je ferai du vélo même s'il pleut.

Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.

Je le ferai quoi qu'il en coûte.

Şüphesiz onu ben yapacağım.

Je vous le ferai savoir en avance.

Sana önceden bildireceğim.

Je ferai ce que j'ai à faire.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.

- Je ferai ce travail à condition d'être payé.
- Je ferai ce travail à la condition d'être payé.

Onun için bana ödeme yapılması şartıyla o işi yapacağım.

- Je ferai tout ce que je peux pour toi.
- Je ferai tout ce que je peux pour vous.

Senin için yapabileceğim her şeyi yapacağım.