Examples of using "Plonge" in a sentence and their turkish translations:
Aşağı indiğimde,
İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.
Ben bulaşıkları yıkayacağım.
Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.
Görür. Bu su. Güler. Dalıyor.