Examples of using "Excusé" in a sentence and their turkish translations:
Sen muafsın.
Tom özür diledi.
Tom asla özür dilemedi.
Tom özür dilemedi.
Tom tekrar özür diledi.
En azından özür diledi.
Geç kaldığı için bir sürü bahane uydurdu.
Kötü davranışı için kendini mazeret gösterdi.
Özür dilemesine rağmen, hâlâ öfkeliyim.
Tom zamanımızı boşa harcadığı için özür diledi.
Öğretmen derse geç kaldığım için beni affetti.
Bir dakikalığına çıkabilir miyim?
Bir dakikalığına kendimi muaf tuttum.
Politikacı siyahlar ve eşcinseller hakkındaki güncel Facebook gönderileri için özür diledi.
Ben hemen özür diledim.
Özür dileyinceye kadar sana başka bir içki ısmarlamıyorum.
Dan partiye gitmesine izin vermediği için kızı Linda'dan özür diledi.
Sen affedildin.