Examples of using "Doté" in a sentence and their turkish translations:
Onun büyük bir coşkusu vardır.
Ona birçok yetenekler bahşedilmiş.
O yüksek bir sese sahip.
- Onun güçlü bir kişiliği vardır.
- O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.
O son derece zeki.
Asansörün otomatik bir kapısı var.
Çok iyi bir belleğe sahibim.
- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.
Benim amirim birçok yetenekleri olan bir adam.
Onun resim yapmaya yeteneği var.
Aslen bir primat olsa da kemirgen dişlerine sahiptir.
Ben yetenekli miyim?
Canlı bir hayal gücüm var.
O, inanılmaz derecede yetenekli.
Afrika filinin, Asya filinden daha büyük kulakları vardır.
O yüksek bir sese sahip.
Onun geniş omuzları vardı.
O canlı bir hayal gücüne sahip.
Ayının kısa bir kuyruğu var.
Gözlerim var.
Her bölge, kefalet karşıtlarından oluşan bir ekiple donatılacak.
Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.
Birçok yeteneğim var.
Bir köpeğin dört bacağı var.
İki tane gözüm var.
Piyanistin sıradışı bir yeteneği var.
Çok iyi bir görme duyum var.
Güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.
- Benim sadece iki elim var.
- Sadece iki elim var.
Oldukça iyi bir belleğin var.
Psişik güçlerin var mı?
Benim oldukça canlı bir hayal gücüm var.
Büyük bir hayal gücün var.