Examples of using "D'empêcher" in a sentence and their turkish translations:
Önleyemedim.
önlemenin bir yolu ise yok
başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek
Tom'u onu yapmaktan alıkoymaya çalıştım.
Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri
bunun sebeplerinden bir tanesi Ayasofya'ya yapılacak saldırıları engellemekti
Bu durumun tekrar oluşmasını engellemek imkansız.
Ayrıca, komutanı General Dumouriez'in Avusturyalılara sığınmasını
Tom'un bunu yapmasına engel olmaya çalıştın, değil mi?