Examples of using "D'embrasser" in a sentence and their turkish translations:
Ben Mary'yi öpmeye çalıştım.
Tom, Mary'yi öpmeye çalıştı.
Öpme tarzını seviyorum.
özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.
Esperanto, dünyayla kucaklaşmamızı sağlıyor.
Tom, Maria'yı öpmeden önce gözlerini kapadı.
Tom Mary'yi öpmeye çalıştığını söyledi.
Tom Mary'yi öpmeye çalıştı fakat o geriye kaykıldı.
İlk randevuda öpüşmek benim prensibim değildir.
Onu başka bir kızı öperken gördüm.