Translation of "Crabe" in Turkish

0.044 sec.

Examples of using "Crabe" in a sentence and their turkish translations:

Elle arrive et repère un crabe.

Köşeden dönüp bir yengeç gördü.

Le crabe se dit : "La voie est libre",

Sonra yengeç "Her şey yolunda." diye düşünerek

Je considère le crabe comme un plat exceptionnel.

Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.

On ne peut apprendre au crabe à marcher droit.

Bir akrebe nasıl düz yürüyeceğini öğretemezsin.

Le crabe a ce problème d'être la proie d'un animal liquide.

Yengecin en büyük sorunu, peşindeki avcının sıvı bir hayvan olması.

Fumer est ici interdit - merci de nourrir votre crabe à l'extérieur !

Burada sigaraya izin verilmiyor. Kanserinizi dışarıda besleyin!

Oui, le surimi ressemble à du crabe, mais en réalité, c'est du colin.

Evet, surimi yengeç etine benzer ama aslında mezgittir.

Elle peut se faufiler dans la moindre faille. Le crabe sent sa présence

Kendini küçücük bir çatlaktan sokabiliyor. Yengeç onu hisseder gibi oldu

Le crabe de cocotier se mesure à l'ours le plus effrayant de la planète.

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.