Examples of using "Concentrer" in a sentence and their turkish translations:
Sen odaklanmak zorundasın.
Konsantre olmalıyım.
Nasıl konsantre olabiliyorsun?
Konsantre olayım.
Odaklanmaya çalış.
Biz odaklanmak zorundayız.
Sadece konsantre olman gerekiyor.
- Odaklanmamı engelliyorsun.
- Senin yüzünden konsantre olamıyorum.
- Motive olmaya çalıştığım şu zaman diliminde bana rahatsızlık veriyorsun.
Konsantre olmada zorluk çekiyorum.
Buna konsantre olmalıyız.
Ben geleceğe odaklanmak istiyorum.
Onun üzerinde odaklanmak istiyorum.
Ben konsantre olmakta zorluk çekiyorum.
Neye konsantre olmalıyız?
Konsantre olabilecek bir durumda değilim.
Konsantre olma yeteneğini kaybettin.
Bugün konsantre olmakta zorlanıyorum.
Gerçekten buna odaklanmam gerekiyor.
- Güçlü olduğun yönlere odaklanman lazım.
- Güçlerinize odaklanmanız gerekiyor.
Eğer konsantrasyonunu koruma yeteneğini yitirirsen
O, konuşmaya konsantre olamadı.
Senin için konsantre olmak çok zordu.
Şimdilik buna konsantre olmak istiyorum.
- Bütün yapmanız gereken konsantre olmaktır.
- Bütün yapman gereken konsantre olmak.
ve ekibimin seslerine odaklanmaktı.
Ama bugün bir bulgu üzerine odaklanmak istiyorum:
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
İşe başlamanın zamanıdır.
Bir konu üzerinde uzun süre odaklanamıyorum.
- Güçlü olduğumuz yönlere yoğunlaşmamız gerek.
- Güçlerimize odaklanmamız gerekiyor.
Hiç konsantre olamıyorum.
Yeni bir plan önerme üzerine konsantre olmalıyız.
buna doğru özelliklere odaklanarak başlamalıyız.
fakat işe doğru şeye odaklanarak başlamamız lazım.
- Yolda araba sürerken dikkatini vermelisin.
- Araba sürerken dikkatini yola vermelisin.
O, akademik işlerine konsantre olamaz.
Sanırım başka şeylere konsantre olmalıyız.
Yaptığın şeye dikkatini vermelisin.
Odaklanmayı ve çalışmayı sürdürmeyi zorlaştırır
başarı ihtimaline odaklanmak
fakat müzikten ötürü odaklanamıyor.
konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.
prefrontal kortekste çok şey olur.
Onlar çok fazla gürültü yapıyor. Konsantre olamıyorum.
Devam eden tüm bu kargaşa yüzünden konsantre olamıyorum.
Aynı anda iki şeye odaklanamam.
Açık televizyonla, derslerini nasıl aklında tutabilirsin?
Şu anda bu sorun üzerinde yoğunlaşamayacak kadar çok yorgunum.
Lütfen konuşmayı kes. Oyunuma konsantre olmam gerek.
Bir şey üzerine konsantre olmalısın ve onu iyi yapmayı öğrenmelisin?
Ben konsantre oluyorum.
Gürültü yüzünden işime konsantre olamıyorum.
Omzuma vurmaya devam edersen konsantre olamam.
Konsantre olamıyorum. TV'yi kapatır mısın?
İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.
Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.
Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.