Examples of using "Clair " in a sentence and their turkish translations:
Bu açık.
Her şey anlaşıldı mı?
Her şey hazır.
O temiz görünüyor.
Temiz mi?
Mesaj net.
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
O belli değil miydi?
O düzgün ve temiz.
Onu netleştirdin.
Onu sevdiği belli.
Bu şimdi temiz mi?
Bulutsuz gökyüzüne bak.
O açık değil mi?
Açık olmak istiyorum.
O açıkça gitmek istiyor.
Amacımız apaçık.
Onun açık bir teni vardır.
Onu açıklığa kavuşturduğumu düşündüm.
Bugün gökyüzü açık.
Tom çok netti.
Onun ne dediği açık değildi.
Bunu açıklığa kavuşturmadın.
Açıkçası ilgilenmiyorsunuz.
Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.
O, açık mavi kravat takmıştı.
Herkese açıktır.
Onun suçlu olduğu açıktır.
O açıkça yalan söyledi.
Onun başarısız olacağı kesindir.
Onun zengin olduğu açık.
Sanırım o çok temiz.
Elimden geldiğince açık konuşuyorum.
Ben açık mıyım?
Şimdi her şeyi açıkça anladım.
Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum.
"Açık tenli bile değil."
Hava her zamanki gibi açıktı.
Pazar sabahı hava parlak ve açıktı.
Ne yapılması gerektiği açık.
Onun Amerika'ya gideceği açık.
Şimdi bunu temizleyelim.
Periler ay ışığında dans ettiler.
Ben çatıyı açık maviye boyadım.
O, açık yeşil sütyeni seviyor.
- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- Çocukluğumu çok iyi hatırlıyorum.
"O harika kokuyor değil mi?" - "Evet!"
Gökyüzü açık ve yıldızlarla dolu.
Evden ayrıldığımda gökyüzü açıktı.
Bunun doğru olduğu benim için oldukça açık.
Kendimiz için icat ettiğimiz
Rich’in kendini suçlu hissettiği belliydi
Azure, indigo, lacivert, açık lacivert, turkuaz
Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER
ve şimdi bu açıktır ki bu dezavantajlı çocukların
Yani, her zaman yaptıklarımızı
Dikkat etmediğin oldukça açık.
Bu geminin batmış olduğu açıktır.
Onun gerçekten ne demek istediği açık değildi.
Yeni Alfa Romeo arabam açık kırmızıdır.
Tamam mı?
Bu açıkça doğru değil.
Bu açıktır ki, hareketlerine bakılırsa, onu seviyor.
Ay ışığında yürümek romantikti.
Açık olmayan Fransızca değildir.
Onun seninle evlenmeye niyeti olmadığı açık.
açık söyleyeyim bizler futbol oynardık
Onun şimdi Hawaii'de olduğu kesindir.
O yatak odası için daha açık bir maviyi tercih ederim.
Odamı dün gece ay ışığı kapladı.
Onun mesele ile ilgilenmediği açıktı.
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
basit bir internet bağlantısında bile her şey çok net
Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.
Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Korku filmi izlemek yok, tamam mı?
Zamanımın çoğunu evde geçiririm.
Tom zamanın çoğunu balık tutarak geçirdi.
Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır.
Sadece açık olmak istiyorum.
Zaten bildiğim şeyler açık olan gerçeklerdi;
Fikrimi değiştirmeyeceğime açıklık getirmek istiyorum.
Günün çoğunu yatakta geçirdim.
Ben adilim.
ek saçları olabilir, orta esmerden açık ten rengine doğru."
Zaten bu olay çöküşün en net göstergesidir
Bundan daha açık anlatamam.
İkisinin arasında oldukça güçlü bir anlaşmazlık olduğu açıktır.
Onun bir dahi olduğu herkes için açıktır.
uzun saçlı, açık tenli olmak olduğu Detroit'te büyüdüm.
aramanızda açık tenli, ince, genç kadınlar göreceksiniz,
Senin hatalı olduğun bellidir.
Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.
isminden de her şey açık zaten okyanusal taban okyanusun altında kalan kısım