Translation of "Certainement" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Certainement" in a sentence and their turkish translations:

- J'espère certainement que vous partiez.
- J'espère certainement que tu partes.

Kesinlikle keşke gitsen.

Elle sait certainement cela.

O, onu biliyor.

J'irai certainement le voir.

Onunla görüşmek için kesinlikle gideceğim.

Je le ferai certainement.

- Her halükarda onu yapacağım.
- Ne olursa olsun onu yapacağım.

Nous le sommes certainement.

Kesinlikle biziz.

Il est certainement intelligent.

O, kesinlikle akıllıdır.

Il me manquera certainement.

Onu kesinlikle özleyeceğim.

Elle me manquera certainement.

Kesinlikle onu özleyeceğim.

C'était certainement de l'amour.

Bu kesinlikle aşktı.

Tom n'approuverait certainement pas.

Tom kesinlikle onaylamaz.

Tom m'a certainement trompé.

Tom kesinlikle beni aptal yerine koydu.

Vous fumez certainement beaucoup.

Sen kesinlikle çok sigara içiyorsun.

- Elle a certainement plus de quarante ans.
- C'est certainement une quadra.

O, kesinlikle kırk yaşın üzerindedir.

- Il va certainement pleuvoir.
- Il pleuvra, sans aucun doute.
- Il pleuvra certainement.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- Je ne suis certainement pas ton ami.
- Je ne suis certainement pas ton amie.
- Je ne suis certainement pas votre ami.
- Je ne suis certainement pas votre amie.

Ben kesinlikle senin arkadaşın değilim.

Ils obtiendront certainement un corps

ula illa ki bir beden alacakalar

Elle est certainement très occupée.

O çok meşgul olmalı.

Cela me ferait certainement plaisir.

Bu beni kesinlikle mutlu ederdi.

Ton plan va certainement réussir.

- Senin planın başarılı olacağı kesin.
- Planınız kesinlikle başarılı olacak.

Nous ne l'espérons certainement pas.

Biz kesinlikle ummuyoruz.

Les prix vont certainement augmenter.

Fiyatlar kesinlikle yükselecek.

Oui, je suis certainement d'accord.

Evet, kesinlikle katılıyorum.

C'est certainement un garçon intelligent.

Kesinlikle o zeki bir çocuk.

Ma mère dira certainement non.

Annem kesinlikle hayır diyecek.

Il viendra certainement à l'heure.

O tam saatinde gelecek.

Tom a certainement trompé Mary.

Tom kesinlikle Mary'yi aptal yerine koydu.

Tom apprécie certainement son vin.

Tom kesinlikle şarabını seviyor.

Je voudrais certainement un remboursement.

Kesinlikle bir geri ödeme istiyorum.

- Tes efforts porteront très certainement leurs fruits.
- Vos efforts porteront très certainement leurs fruits.

- Çabanız mutlaka sonuç verecek.
- Çabanız mutlaka meyvesini verecek.

- Je suis certainement reconnaissant pour toute votre aide.
- Je suis certainement reconnaissante pour toute votre aide.
- Je suis certainement reconnaissant pour toute ton aide.
- Je suis certainement reconnaissante pour toute ton aide.

Kesinlikle tüm yardımını takdir ediyorum.

Et elles n'ont certainement pas d'imagination.

ve kesinlikle hayal kurmuyorlar.

Il n'est certainement pas sans courage.

O kesinlikle cesaretsiz değil.

C'est certainement une perte de temps.

O, kesinlikle zaman kaybıdır.

Elle l'a certainement fait hier soir.

O, onu dün yapmış olmalı.

Vous avez certainement été très occupé.

Sen kesinlikle meşguldün.

Je pourrais certainement employer cet argent.

Kesinlikle o parayı kullanabilirim.

- C'est sûrement possible.
- C'est certainement possible.

Kesinlikle mümkündür.

Je vais certainement voter pour Tom.

Ben kesinlikle Tom'a oy vereceğim.

Il me téléphonera certainement ce soir.

Kesinlikle o bu gece beni arayacak.

Tom n'obtiendra certainement pas mon vote.

Tom kesinlikle benim oyumu almayacak.

Tom a certainement reçu le message.

Tom kesinlikle mesajı aldı.

Tom nous a certainement tous trompés.

Tom kesinlikle hepimizi enayi yerine koydu.

Tom conduit certainement une jolie voiture.

Tom kesinlikle hoş bir araba sürer.

J'ai certainement eu beaucoup de chance.

Gerçekten çok ballıydım.

L'endroit vaut certainement la peine d'être vu.

Yer kesinlikle görülmeye değer.

Oui, il en est très certainement ainsi.

Evet, o kesinlikle öyledir.

Je te rendrai très certainement visite demain.

Seni yarın mutlaka ziyaret edeceğim.

Il va certainement pleuvoir avant ce soir.

Bu geceden önce iyi yağmur yağabilir.

J'aimerais certainement pouvoir mieux parler le français.

Keşke kesinlikle daha iyi Fransızca konuşabilsem.

Elle a certainement plus de quarante ans.

O kesinlikle kırkın yukarısındadır.

Tom connaît certainement beaucoup de choses françaises.

Tom kesinlikle çok Fransızca bilir.

Tom avait certainement quelque chose à dire.

Tom'un kesinlikle söyleyecek bir şeyi vardı.

Tom n'a certainement pas voté pour elle.

Tom kesinlikle ona oy vermedi.

Tom ne s'attendait certainement pas à gagner.

Tom kesinlikle kazanmayı beklemiyordu.

Elle a certainement complètement oublié sa promesse.

Sözü tamamen unutmuş olmalı.

- Je me réjouis certainement que vous n'ayez pas été blessé.
- Je me réjouis certainement que vous n'ayez pas été blessés.
- Je me réjouis certainement que vous n'ayez pas été blessées.
- Je me réjouis certainement que vous n'ayez pas été blessée.
- Je me réjouis certainement que tu n'aies pas été blessé.
- Je me réjouis certainement que tu n'aies pas été blessée.

Kesinlikle incinmediğine memnun oldum.

Ce n'est certainement pas ce que je souhaitais.

Bu kesinlikle benim istediğim değil.

Tom avait certainement une histoire intéressante à raconter.

Tom'un kesinlikle anlatacak ilginç bir hikayesi vardı.

Tom va certainement au lit de bonne heure.

Tom kesinlikle erken yatmaya gider.

Tom ne parles certainement pas pour nous tous.

Tom kesinlikle hepimiz için konuşmaz.

Tom n'a certainement pas besoin de plus d'argent.

Tom'un kesinlikle daha fazla paraya ihtiyacı yok.

Votre ennemi n'est certainement pas aussi le mien.

Senin düşmanın kesinlikle benimki değil.

- Il va certainement pleuvoir.
- Il va sûrement pleuvoir.
- Il pleuvra, sans aucun doute.
- Il pleuvra certainement.
- Il pleuvra assurément.

Yağmur yağması kesin gibi.

Vous créez certainement un lieu pour un monde meilleur.

Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.

Les musulmans ne seront certainement pas emmenés en Amérique

Müslümanların kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını

Susan ne peut pas venir, mais Betty viendra certainement.

Susan gelmeyebilir, ama Betty kesinlikle gelecek.

C'était certainement une belle femme quand elle était jeune.

O, gençken güzel olmalı.

S'il s'en aperçoit, il sera certainement très en colère.

Öğrenirse kesin çok kızacak.

Tom avait certainement beaucoup de temps pour y penser.

Tom'un kesinlikle onun hakkında düşünecek çok zamanı vardı.

Tom n'aurait certainement pas pu réussir sans votre aide.

Tom yardımın olmadan kesinlikle başaramazdı.

- Il n'est pas encore venu. Il a certainement manqué le bus.
- Il n'est pas encore venu. Il aura certainement manqué le bus.

O henüz gelmedi. Kesinlikle otobüsü kaçırmış olacak.

Certainement en tant qu'homme, j'avais le droit d'exprimer ma colère.

Çünkü şüphesiz bir erkek olarak öfkemi ifade etmeme izin veriliyordu.

Mais elles construisent certainement un support de base plus solide

fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için

Mais cela m'est venu à l'esprit, je vais certainement essayer

ama aklıma geldi bak mutlaka deneyeceğim

Mais ma vie a certainement été enrichie par d'autres personnes.

ama hayatın kesinlikle diğer insanlar tarafından zenginleşti.

Je ne pourrais certainement pas manger une bouchée de plus.

Bir lokma daha yiyemezdim.

- Je deviens sans aucun doute fou.
- Je deviens certainement fou.

Kesinlikle çıldırıyorum.

- Oui, bien sûr.
- Oui bien sûr.
- Oui, certes.
- Oui, certainement.

Evet, elbette.

Mais si ils sont dérangés ou provoqués, ils se défendront certainement.

ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

Mais vous vous souvenez certainement de cette scène de votre enfance

ama mutlaka çocukluğunuzdan şu sahneyi hatırlarsınız

- Oui, bien sûr.
- Oui bien sûr.
- Oui, bien entendu.
- Oui, certainement.

- Evet, elbette.
- Evet, tabii ki de.

Le lundi n'est certainement pas mon jour de la semaine préféré.

Pazartesi kesinlikle haftanın en sevdiğim günü değil.

Que vous le vouliez ou non, un jour certainement vous mourrez.

İster istemez, bir gün kesinlikle öleceksiniz.

Tom n'a certainement rien fait qui mérite ce genre de punitions.

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.

Tom donnait certainement l'impression qu'il n'avait pas prévu d'être là demain.

Tom kesinlikle yarın orada olmayı planlamadığı izlenimini verdi.

Il ne vient certainement pas à l'esprit de Tom d'aider Mary.

Tom kesinlikle Mary'ye yardım etmeyi umursuyor gibi görünmüyor.

Tom ne paraît certainement pas avoir plus de quatre vingt ans.

Tom kesinlikle seksenin üzerindeymiş gibi görünmüyor.

- Il va certainement pleuvoir.
- Il va sûrement pleuvoir.
- Il pleuvra assurément.

Yağmur kesinlikle yağacak.

Il est certainement possible que le stress mène à des habitudes malsaines,

Stresin sağlıksız alışkanlıklara yol açması kesinlikle mümkün

Développeurs et de comptables. Certainement les pourvoyeurs de capitaux en plus des

ihtiyaç duyar . Kuşkusuz, farklı alanlarda uzmanlaşan ve her planda söz sahibi olanların yanı sıra

La criminalité est certainement en progression dans plusieurs de nos grandes villes.

Suç, büyük şehirlerimizin çoğunda kesinlikle artmaktadır.

La médaille d'or olympique est certainement la distinction sportive la plus désirée.

Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.

Si tu pars maintenant, tu vas certainement te retrouver dans les embouteillages.

Eğer şimdi gidersen, bir trafik sıkışıklığına yakalanacağına eminim.