Translation of "Ben" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ben" in a sentence and their turkish translations:

- Ben demande !
- Ben demandez !

Hadi sor!

Ben voyons !

Tabii!

Ben demandez !

Hadi sor!

L'avocat attendait Ben.

Avukat Ben'i bekliyordu.

Ah ben bravo !

Hah, aferin sana!

Tu fais la vaisselle, Ben.

Sen bulaşıkları yıka, Ben.

Ben a vécu à Singapour.

Bin Singapurda yaşadı.

Eh ben voyons ! Et puis quoi encore ?

İyi, görelim! Ve sonra, ne var?

MR : Bien, José et Ben sont ici

MR: Harika, José ve Ben burada

Ben se mit les mains dans les poches.

Ben ellerini ceplerine koydu.

Ben a couru un 100 mètres avec Karl.

Ben Carl ile bir 100 metre yarışında koştu.

Les Étasuniens fêtent la mort d'Osama ben Laden.

Amerikalılar Usame bin Ladin'in ölümünü kutluyor.

Ben a appris à faire du feu sans allumettes.

Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.

T'es pas enceinte, non ? Bon ben arrête de boire !

Hamile değil misin? Peki, o zaman içki içmeyi kes!

Tatoeba : déjà entendu parler de batailles de phrases ? Ben ouais, c'est ce qu'on fait pour se détendre.

Tatoeba: Kelime savaşlarını hiç duymuş muydunuz? Evet, biz eğlence için bunu yapıyoruz.