Examples of using "Augmente" in a sentence and their turkish translations:
İşsizlik artıyor.
Nüfus artmaktadır.
Sosyal medyanın önemi artıyor.
Benzinin fiyatı yükseliyor.
Petrol fiyatı yükseliyor.
Araba sayısı artıyor.
Yumurtaların fiyatı yükseliyor.
Ateşi yükselirse doktoru çağır.
Etkinliği gittikçe artıyor.
Yaşama maliyetleri yükseliyor.
Alkol tüketimi her yıl artıyor.
Lütfen klimayı aç.
Yani kortizoller yükselirse, östrojenler düşer.
Dünya nüfusu devamlı artıyor.
Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.
Basitçe, nüfusumuz yalnızca büyümüyor,
Radyonun sesini biraz aç.
Sesini yükselt.
Ölüm riski, yaş yükseldikçe çok artıyor.
buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Sesi açın.
Tek bir bardak alkol kanser riskini artırır.
Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.
Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
Suç sayısı artıyor.
Obezite, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırır.
Dünya nüfusu her yıl yüzde iki oranında artıyor.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Sesi açın.
Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.
İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.
Düz dünyaya inan insanların sayıları gitgide artıyordu
gazlarının konsantrasyonları sürekli artmaktadır. Sanayi öncesi döneme kıyasla
O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür
Bu kasabanın nüfusu artıyor.
Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.
İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.
Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var.