Translation of "Arroser" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Arroser" in a sentence and their turkish translations:

J'aime arroser le jardin.

Bahçeyi sulamayı severim.

Nous devons arroser la fleur.

Biz çiçeği sulamalıyız.

Nous devons arroser les fleurs.

Biz çiçekleri sulamalıyız.

- Je vais arroser le jardin.
- J'arroserai le jardin.

Bahçeyi sulayacağım.

Elle doit arroser le jardin cet après-midi.

Bu öğleden sonra bahçeyi sulamalı.

On va arroser le jardin, cet après-midi.

Bu öğleden sonra bahçeyi sulayacağız.

Je n'ai plus d'eau, pour arroser mon jardin.

Bahçemi sulamak için yeterince suyum yok.

La sœur doit arroser les fleurs et les choux-fleurs.

Rahibenin görevi, çiçekleri ve karnabaharları sulamaktır.

Il se mit à pleuvoir, alors il n'eut pas à arroser la pelouse.

Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden o, çimleri sulamak zorunda değildi.

Peux-tu, s'il te plait, arracher les mauvaises herbes et arroser les fleurs ?

Lütfen yabani otları ayıklar mısın ve çiçekleri sular mısın?

Les fleurs n'ont pas l'air bien. Je voudrais les arroser. Est-ce qu'il y a un arrosoir ?

Çiçekler iyi görünmüyor. Onları sulamak isterim. Bir su kabı var mı?