Translation of "Apparaît" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Apparaît" in a sentence and their turkish translations:

Une fissure apparaît,

bir çatlak beliriyor,

Ma consommation énergétique apparaît en bleu.

Mavi, benim enerji tüketimim,

Le budget apparaît inexact et irréaliste.

Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.

Il apparaît souvent à la télé.

O, sık sık televizyonda görünür.

Pourquoi perdre espoir quand l'inattendu apparaît à l'horizon ?

Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?

Cette fois, un homme nommé John Titor apparaît.

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

Elle apparaît comme la main de Fatima dans l'islam.

Bize İslamda Fatima'nın elini gösteriyor.

Alors que tout progresse normalement, un homme apparaît soudain

Her şey normal şekilde ilerlerken bir anda bir adam ortaya çıkıyor

Sur la gentillesse du petit garçon qui apparaît un jour,

bir gün ortaya çıkan küçük bir çocuğun kibarlığı hakkında

Se développer lorsque le virus apparaît pour la première fois

virüs ilk ortaya çıktığında gelişim gösterebilmek için

Il apparaît donc comme étant un loup solitaire blanc et brillant.

bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.

Du rapport, il apparaît que de nombreux adolescents sont dépendants de l'alcool.

Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.

Le défaut apparaît-il régulièrement ou de manière sporadique ? Est-il possible de le reproduire ?

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

Et villages syriens, plus de gens connus sous le nom de première dame et apparaît maintenant

yönetti ve Suriye şehirleri ve köylerinde First Lady olarak bilinen daha çok insan dolaştı ve Artık

- Il semble qu'il y ait eu là une erreur.
- Il apparaît qu'il ait eu une erreur.

Bir hata var gibi görünüyor.

C'est pourquoi le virus pénétrant dans le corps de la chauve-souris apparaît de manière très résistante.

işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

- Mon père vient me rendre visite de temps en temps.
- Mon père apparaît de temps en temps.

Babam zaman zaman beni ziyaret eder.

Si la surface de la base du grand pramit est divisée en deux fois la moitié du pramit, le nombre pi apparaît.

büyük pramit'in tabanının yüzeyi pramit'in yarısının iki katına bölünürse pi sayısı çıkıyor karşımıza

Si nous zoomons sur cette image, nous pouvons en fait voir à nouveau l'ensemble du navire comme celui qui apparaît 1 mètre plus loin

o görüntüyü yaklaştırırsak aslında geminin yine 1 metre önümüzdeki görünen kısmı gibi yine tamamını görebiliriz diyor