Examples of using "Adolescent" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir delikanlı.
O genç, duyarlı bir delikanlı.
Ergen bir ayı. Avını indirmiş.
peki, birileri neden bizim ergenekonumuzu
Bir ergen bazen bir bebek gibi davranır.
Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?
Sen henüz bir delikanlı değilsin.
Dünyanın herhangi bir yerinde her yedi dakikada bir
Tom gençliğinden beri o restoranda yemek yiyor.
Siz o zaman bir ergendiniz.
Tom asi bir çocuk.
Eğer bir tişört giyersen bir genç gözüyle bakılırsın.
- On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır.
- On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası kadar uzundur.
Tom bir ergenken yazdığı şiirleri bana gösterdi.
O gençken nehri yüzerek geçebiliyordu.
Tekrar bir ergen gibi hissediyorum.
Gençken ne tür müzik dinledin?
Ben gençken kafamda bir sürü saçım vardı ve göğsümde hiç. Şimdi tam tersi.
Gençken kolunu kırdın, değil mi?
Onlu yaşlarındayken ebeveynlerinin seninle birlikte yeterli zaman harcadıklarını düşünüyor musun?