Examples of using "à kyoto" in a sentence and their turkish translations:
O, Kyoto'da yaşıyor.
Kyoto'da doğdum.
Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
O, Kyoto'da yaşıyor.
Birkaç arkadaşı Kyoto'da yaşıyor.
Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.
Kyoto'ya gitmek istiyorum.
Ken Kyoto'ya vardı.
Yarın Kyoto'ya varacak.
- 1980'de Kyoto'da doğdum.
- 1980'de Kyoto'da doğmuşum.
Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.
Cumartesi günü Kyoto'ya ulaştı.
Kyoto'ya iki kez gittim.
Üç gündür Kyoto'da kalmaktayım.
Yazlar Kyoto'da çok sıcaktır.
Kyoto'da yaşayan bir amcam var.
Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.
Kyoto'da bir kez bulundum.
Kyoto'da yaşayan bir amcam var.
Kyoto'ya iki kez gittim.
Harikaydı. Kyoto'ya gittim.
Kyoto'da ne kadar kalacaksın?
1980'de Kyoto'da doğdum.
1980'de Kyoto'da doğdum.
Kyoto'da yaşayan bir teyzem var.
Kyoto'da iki kez bulundum.
Tren Kyoto'ya zamanında vardı.
Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.
Onun iki kız kardeşi var. İkisi de Kyoto'da yaşıyorlar.
Bay Smith üç yıldır Kyoto'da yaşıyor.
Kyoto'da amcamla birlikte kalacağım.
Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
Onunla ilk kez Kyoto'da karşılaştım.
Kyoto'da ziyaret edilecek bir sürü yer var.
Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.
Resim sergisi şimdi Kyoto'da düzenleniyor.
Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.
Bu yaz Kyoto'ki amcamı ziyaret edeceğim.
Onlar şimdi ya Kyoto'da ya da Osaka'dalar.
Kyoto'yu iki kez ziyaret ettim.
Sonra bir hafta kaldığımız Kyoto'ya geldik.
Gelecek hafta Kyoto'daki amcasını ziyaret edecek.
Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.
Kyoto'da birçok tapınak vardır.