Examples of using "Échange" in a sentence and their turkish translations:
Değiştir.
Karşılığında ne alacağım?
Bana karşılık olarak ne vereceksin.
Eski radyomuz için on dolar teklif etti.
O bana bir parça pastaya karşılık bir portakal verdi.
Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet
Tek bizim borsamız mı? Tüm dünya borsaları aynı şekilde
Zirveye katılan devletler, serbest ticareti gündemin en başına koydu.
Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki serbest ticaret anlaşması şu anda müzakere aşamasında.
Çin, nüfuzuna karşılık Irak'a kolay krediler sundu ve bundan daha fazlası