Examples of using "Radio" in a sentence and their turkish translations:
Radyonun sesini kız.
Radyo dinliyor musun?
Radyo dinliyorum.
- Radyoyu aç.
- Radyoyu açsana.
Radyoyu kapat.
Radyo bozuldu.
O, radyoyu açtı.
- Lütfen, radyoyu aç.
- Lütfen radyoyu aç.
- Lütfen radyoyu açar mısın?
- Lütfen, radyoyu aç.
Radyo çalışmıyor.
O radyoda.
Dün radyo dinliyor muydun?
Onlar onu radyoda duydu.
Haber başlıkları, radyo, gazeteler...
Radyo çalışmaz.
O, radyonun fişini taktı.
Nadiren radyo dinlerim.
Radyo açık.
Radyoyu açtım.
O radyoyu kapadı.
Ben bir radyo amatörüyüm.
Radyo kapalıdır.
Radyo prize takıldı.
Onun bir radyosu vardı.
Ben İspanyol radyosunu dinliyorum.
Bu radyo ne kadardır?
Radyom bozuk.
Onu radyoda duydum.
Radyoyu çalıştır lütfen.
Radyoya göre, yarın kar yağacak.
Radyoyu açabilir miyim?
Bu radyo senin mi?
Radyonun mucidi kimdir?
Radyonun sesi çok yüksek.
Radyoyu biraz kıs.
Radyo dinlemeyi durdurdum.
Bu radyo senin mi?
Radyoyu açabilir miyim?
Kanada devlet radyosunu seviyorum.
Bu radyo bozuk.
Doktorlar bir röntgen filmine bakıyorlar.
O, radyo dinlemeyi sever.
Radyoyu kısar mısın?
Radyo dinlemiyordum.
Radyoda onun konferansını dinledik.
Radyo antenini bağladılar mı?
Neyse ki acil durum telsizimiz var.
Bozuk radyoyu tamir edebilir misin?
Radyoyu kapat, lütfen.
Radyo büyük bir buluş.
Oturdu ve radyo dinledi.
Dün gece, radyo dinledim.
Neredeyse hiç radyo dinlemem.
Tom'un radyosu bozuldu.
Her gece radyo dinlerim.
Onu radyoda duydum.
Lütfen, radyoyu aç.
Akşam yemeğinden sonra radyo dinlerim.
Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
- Onun için radyoyu tamir ettim.
- Onun için radyoyu onardım.
Radyonuzu evde bırakın.
Televizyon radyonun yerini aldı.
Radyo biraz gürültülü.
Radyo haberleri ayrıntılı olarak yayınlıyor.
Eğer radyoyu dinlemiyorsan kapat.
Radyo, Marconi tarafından icat edilmiştir.
- Radyo istasyonunun önünde senin için bekleyeceğim.
- Seni radyo istasyonunu önünde bekleyeceğim.
Ona radyomu tamir ettirdim.
Yarın bu radyoyu tamir ettireceğim.
Biz radyo dinliyoruz.
Ben radyo dinlerken her zaman çalışırım.
Tom radyonun sesini kısıyor.
Çalışırken radyo dinledim.
Radyoda bir şey duydum.
Ben haberi radyoda duydum.
Her ihtimale karşı bir film çekelim.
Pilotlar havaalanıyla telsiz yoluyla iletişim kurarlar.
Sovyet Rusya'da, radyo dinleyiciyi dinler!
Radyoya göre yarın yağmur yağacak.
O, radyodaki haberleri dinliyor.
Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
Favori radyo istasyonun nedir?
Onun en sevdiği şarkı radyoda çalıyor.
Radyoyu kapat ve televizyonu aç!
Yatma zamanı geldi. Radyoyu kapat.
Ben göğüs filmi çektirmek istiyorum.
- Masadaki radyo bir Sony.
- Masanın üzerindeki radyo bir Sony.
Radyo dinlerken uyuya kaldım.