Examples of using "« en" in a sentence and their turkish translations:
İrlanda, Avusturya, Avustralya
Amerika'da 1884 yılında
Bunu yapıp bitirelim.
Biraz al.
Bundan kısmen sorumlusunuz.
Onlar Almanya, Fransa ve İngiltere'ye gittiler.
olarak da popülerdir.
Bir dene.
- Mavilisinden var mı?
- Mavili yok mu?
Birini seçin.
Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.
- Tom 2013 yılında Avustralya'da öldü.
- Tom, 2013 yılında Avustralya'da öldü
Lütfen bir tane deneyin.
- Bir erkek gibi davran.
- Erkek gibi davran.
Otobüsle mi,trenle mi ya da metroyla mı gidersin.
Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
Bundan emin misin?
Ve Çin ve Kore'de de,
Amerika'ya uçakla gidiyorum.
Ekim ayında Avustralya'ya geri dönüyorum.
- Kımıldamayın.
- Pozisyonunuzu bozmayın.
Antartika'ya bir sefere gittiler.
Nitekim, o Amerika Birleşik Devletlerine gidiyor.
İletişiminizi sürdürün.
Bu konuda bize her şeyi anlat.
Onunla ilgilen.
Stokta kaç taneniz var?
Biz bunun için kısmen sorumluyuz.
Derse geç kaldım.
- Hiçbir şekilde.
- Yolu yok.
Bundan emin misin?
Hindistan'a bir geziye gittim.
Ondan korkuyor musun?
Bir tane ister misin?
Bir tane ister misin?
Onunla başa çıkıyoruz.
1978 yılıydı.
1984'te, Uluslararası Olimpiyat Komitesi,
Nefes verirken,
Ve nefes alırken
tekrar sormalısınız.
Genellikle.
1985 yılında
1977 yılına gelindiğinde ise
Avusturalya'ya
93 yılında
kısacası
1804'te
bazı doğrulamaları olduğu ortaya çıktı
- Onu bitirip kurtulalım.
- Hadi şu işi bitirelim.
Onun hakkında konuşalım.
- Öyle mi?
- Hem de nasıl?
ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.
hem bireysel olarak hem de toplum olarak,
yani aslında halk olarak
Aslında kısacası Da Vinci şunu diyordu
Napolyon 1815'te Fransa'ya döndüğünde,
ve aile yanı bakımı desteklemek.
O şimdi dışarıda.
Kazlar V biçiminde uçarlar.
O her zaman derse geç kalır.
Tom 2013 yılında Avustralya'ya göç etti.
Geç kaldım.
Şehir merkezine gidelim.
- İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
- İsviçre'de ilkbahar mayıs ayında gelir.
Sanat, aşk gibi içgüdüsü yeterlidir.
Araba ile gidelim.
Şehirde yaşıyorum.
Birçok Alman tatile İspanya'ya gidiyor.
Araba ile gidelim.
- Onlar Tanrı'ya inanırlar.
- Onlar Allah'a inanırlar.
Tatilde misiniz?
Nerede kalmıştık?
Farklı bir tane deneyelim.
Sen birincisin.
Sen bitirdin.
Oraya otobüsle ve trenle gittim.
Bu plastik sincap Çin'de üretildi.
Allah'a inanıyor musun?
O gözyaşlarına boğuldu.
ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.
İlk olarak ben gideceğim.
Kışın, her zaman yün çoraplar giyerek yatarım.
Onun hakkında önce seninle konuşmalıydım.
Onun hepsini okudun mu?
tanıma göre doğru olmalı.
Hepimiz bilinmeyene giden yoldayız,
avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.
ve sürekli düşme tehlikesi altındayız.
Kanyon yarığına indik
Ağlasa da zırlasa da
Aralık ayında, savaş Polonya'ya taşındı.
Savaşta terör… barış içinde süsleme…
Oraya otobüsle ve trenle gittim.
Bir tanesine sahip misin?