Examples of using "Voisitteko" in a sentence and their turkish translations:
Burayı imzalar mısınız?
Lütfen bu vizeyi uzat.
- Lütfen bu cümleyi sil.
- Lütfen bu cümleyi silin.
Lütfen bu tartışmayı sona erdirin.
Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Tokyo Kulesi'ne giden yolu söyler misiniz?
Lütfen gülümse.
Yağı kontrol eder misiniz, lütfen?
Radyonu bana ödünç verebilir misin?
Affedersin ama bana yardım edebilir misin?
Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?
Daha sonra tekrar arar mısınız, lütfen?
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Lütfen onu not edebilir misin?
Ne olduğunu bana söyler misin?
Elin değmişken lütfen bana da bir fincan kahve yap.
Lütfen yetişkinler gibi davranmaya başlar mısın?
İstasyona nasıl gideceğimi bana söyleyebilir misiniz?
Lütfen bu paketi postaneye götürebilir misiniz?
Bir dakikalığına arabamın arkasında durup bana fren lambalarımın çalışıp çalışmadığını söyler misin?