Examples of using "Vaikuttanut" in a sentence and their turkish translations:
Tom sinirliymiş gibi görünmüyordu.
Hiçbir şey sıra dışı gözükmüyordu.
Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.
Tom çok şaşırmış görünmüyordu.
Son zamanlarda çok daha iyimser görünüyorsun.
Tom çok meşgul görünmüyordu.
Ne yapılması gerektiğini Tom'a söylemeye çalıştım ama o dikkat ediyor gibi görünmüyordu.
Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.