Examples of using "Yllättyneeltä" in a sentence and their turkish translations:
Şaşırmış görünüyorsun.
Sen şaşırmış görünmüyordun.
Markku hoş bir biçimde şaşırmış gibi görünüyordu.
Neden bu kadar şaşırmış görünüyorsun?
Tom çok şaşırmış görünmüyordu.
Ben ona ondan bahsettiğimde o çok şaşırmış görünüyordu.
Tom kızgından daha çok şaşırmış görünüyordu.
Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.