Translation of "Kovin" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Kovin" in a sentence and their turkish translations:

Yllätyin kovin.

Çok şaşırmıştım.

- Et vaikuta kovin kiireiseltä.
- Sinä et vaikuta kovin kiireiseltä.
- Ette vaikuta kovin kiireisiltä.
- Te ette vaikuta kovin kiireisiltä.

Çok meşgul görünmüyorsun.

- Se ei tunnu kovin reilulta.
- Eipä näytä kovin reilulta.

Çok adil görünmüyor.

- En ole kovin onnekas.
- Minä en ole kovin onnekas.

Ben çok şanslı değilim

- Sinulla ei mene kovin hyvin.
- Sinä et pärjää kovin hyvin.

Çok iyi yapmıyorsunuz.

- Se ei ollut kovin kivaa.
- Se ei ollut kovin kiva.

O çok güzel değildi.

- Tuo ei ole kovin viisasta.
- Se ei ole kovin viisasta.

Bu çok akıllıca değil.

- En ole kovin itsevarma.
- Minulla ei ole kovin hyvä itseluottamus.

Çok emin değilim.

Tom vaikuttaa kovin yksinäiseltä.

Tom çok yalnız görünüyor.

Humalaiset ovat kovin viihdyttäviä.

Sarhoş insanlar çok eğlencelidir.

En ole kovin kärsivällinen.

Çok sabırlı değilim.

On vielä kovin aikaista.

Halen çok erken.

Et ole kovin rohkaiseva.

Çok ümit verici değilsin.

En ole kovin urheilullinen.

Çok atletik değilim.

Et näytä kovin tyytyväiseltä.

Çok memnun görünmüyorsun.

En ole kovin älykäs.

Ben pek akıllı değilim.

Et näytä kovin innostuneelta.

Sen çok heyecanlı görünmüyorsun.

- En tunne häntä kovin hyvin.
- Minä en tunne häntä kovin hyvin.

Onu çok iyi bilmiyorum.

- Tomi ei ole kovin varma itsestään.
- Tomilla ei ole kovin hyvä itseluottamus.

Tom çok kendinden emin değil.

- Hän ei pysty juoksemaan kovin lujaa.
- Hän ei voi juosta kovin nopeasti.

O çok hızlı koşamaz.

- En tunne tätä aluetta kovin hyvin.
- En tunne tätä kaupunginosaa kovin hyvin.

Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.

- Tomi ei ollut kovin hyvä mies.
- Tomi ei ollut kovin hyvä ihminen.

Tom çok iyi bir adam değildi.

- Tom ei ole kovin hyvä mies.
- Tom ei ole kovin hyvä ihminen.

Tom çok iyi bir adam değil.

En puhu ranskaa kovin paljon.

Çok fazla Fransızca konuşmam.

En ole kovin hyvä ranskassa.

Fransızcada çok iyi değilim.

Se ei ollut kovin hyvä.

O çok iyi değildi.

Tomi ei näytä kovin onnelliselta.

Tom çok da mutlu görünmüyor.

Tom ei näytä kovin onnelliselta.

Tom çok mutlu görünmüyor.

Olet vieläkin niin kovin kaunis.

Hâlâ çok güzelsin.

Se ei kuulosta kovin vaaralliselta.

O çok tehlikeli gelmiyor.

Tom ei ole kovin optimistinen.

Tom çok iyimser değil.

Tunnet minut niin kovin hyvin.

Beni çok iyi tanıyorsun.

Tomi ei ole kovin urheilullinen.

Tom çok atletik değil.

Sinulla ei mene kovin hyvin.

Senin için çok iyi gitmiyor.

En puhu ranskaa kovin hyvin.

Fransızcayı çok iyi şekilde konuşmuyorum.

Tom ei vaikuta kovin väsyneeltä.

Tom çok yorgun görünmüyor.

Tomi ei vaikuta kovin fiksulta.

Tom çok akıllı görünmüyor.

Minulla ei ollut kovin nälkä.

Çok aç hissetmiyordum.

En puhu kovin hyvää ranskaa.

Çok iyi Fransızca konuşmam.

Ranskani ei ole kovin hyvää.

Fransızcam çok iyi değil.

En olisi niin kovin varma.

Ben çok emin olmazdım.

Tuo ei ole kovin hauskaa.

O çok komik değil.

Ystäväni on kovin tykästynyt kärppiin.

Bir arkadaşım gelinciklere çok düşkündür.

Tomi ei näytä kovin tyytyväiseltä.

Tom çok memnun görünmüyor.

Tomi ei näytä kovin vakuuttuneelta.

Tom çok inanmış görünmüyor.

Tomi ei vaikuttanut kovin yllättyneeltä.

Tom çok şaşırmış görünmüyordu.

Tomi ei näyttänyt kovin onnelliselta.

Tom çok mutlu görünmüyordu.

En ole kovin huolissani siitä.

Aşırı derecede ilgili değilim.

En ole siinä kovin hyvä.

Bunda çok iyi değilim.

Se ei mennyt kovin hyvin.

Çok iyi gitmedi.

En tunne itseäni kovin fiksuksi.

Ben çok akıllı hissetmiyorum.

Se ei näyttänyt kovin helpolta.

O kadar kolay görünmüyordu.

Se ei toimi kovin hyvin.

Pek işe yaramıyor.

Tom ei muista kovin paljoa.

Tom çok fazla hatırlamıyor.

En tuntenut Tomia kovin hyvin.

Tom'u çok iyi tanımıyordum.

Onko se kovin vakava ongelma?

Bu çok ciddi bir sorun mu?

En tuntenut heitä kovin hyvin.

Onları çok iyi bilmiyordum.

Tom ei ole kovin puhelias.

Tom çok konuşkan değil.

En juo kovin paljon olutta.

O kadar çok bira içmem.

Eilen ei ollut kovin kylmä.

Dün çok soğuk değildi.

Tämä on kovin surullinen tarina.

Bu öylesine hüzünlü bir hikaye.

Tom ei päässyt kovin pitkälle.

Tom çok uzağa gitmedi.

Tomi ei ollut kovin väsynyt.

Tom çok yorgun değildi.

Tomi ei lue kovin usein.

Tom çok sık okumaz.

- Tomi ei vaikuta kovin kiireiseltä.
- Vaikuttaa siltä, että Tomi ei ole kovin kiireinen.

Tom çok meşgul görünmüyor.

- Tom ei osaa kokata kovin hyvin.
- Tom ei osaa tehdä ruokaa kovin hyvin.

Tom, çok iyi yemek yapmayı bilmiyor.

- Olet hyvin karkea.
- Olet kovin tahditon.

Çok duygusuzsun.

Äitini ei puhu englantia kovin hyvin.

Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.

Tom ja Mari olivat kovin iloisia.

Tom ve Mary çok mutluydular.

Enhän minä edes ajanut kovin lujaa.

O kadar hızlı sürmüyordum bile.

Sinä et vain ole kovin hyvä.

Sadece çok iyi değilsin.

Sinulla on niin kovin kauniit silmät.

Böyle güzel gözlerin var.

Eväsretkellä ei ollut kovin montaa poikaa.

Piknikte birçok erkek yoktu.

Sun käytös ei ole kovin hyvää.

Senin tavırların çok iyi değil.

En ajattele sitä niin kovin paljon.

Onun hakkında o kadar çok düşünmüyorum.

Tom ei puhu ranskaa kovin hyvin.

Tom çok iyi biçimde Fransızca konuşmaz.

Tom ei puhunut ranskaa kovin hyvin.

Tom Fransızcayı çok iyi konuşmadı.

Haluaisimme kovin mielellämme sinun tulevan päivälliselle.

Akşam yemeği için bize katılmanızı istiyoruz.

Ruoka ei ollutkaan niin kovin pahaa.

Yiyeceğin tadı o kadar kötü değildi.

Tomi ei ole siinä kovin hyvä.

Tom bunda çok iyi değil.

Et vaikuta kovin iloiselta nähdessäsi minut.

Beni görmek için çok mutlu görünmüyorsun.

Se ei ole kovin kaukana täältä.

Buradan çok uzak değil.

Maryn vanhemmat olivat kovin vaikuttuneita Tomista.

Mary'nin anne babası, Tom'dan çok etkilendiler.

Tom ei ole kovin hyvä valehtelemaan.

Tom çok iyi bir yalancı değil.

Tom ei ole kovin hyvä tanssimaan.

Tom çok iyi bir dansçı değil.

Tom ei ole kovin hyvä kiipeämään.

Tom çok iyi bir dağcı değil.

Minun perheeni ei ole kovin suuri.

Ailem çok büyük değildir.

Toi ei ollu kovin kivasti sanottu.

O söylemek için çok güzel bir şey değil.

Tom ei pidä huonettaan kovin siistinä.

Tom odasını çok temiz tutmaz.

Arvostaisin kovin, jos voisitte lainata rahaa.

Biraz borç para verebilirsen çok makbüle geçer.

Suoraan sanottuna en ole kovin huolissani.

Açıkçası, ben fazlaca endişeli değilim.

Tom ei taida olla kovin puhelias?

Tom çok konuşmaz,değil mi?

Et näytä kovin hyvältä. Oletko kipeä?

Pek iyi görünmüyorsun. Hasta mısın?

Hän ei pystynyt juoksemaan kovin nopeasti.

O, çok hızlı koşamadı.

Tom ei pidä tästä kovin paljon.

Tom bundan çok fazla hoşlanmaz.

Tomilla ei vaikuttanut olevan kovin kiire.

Tom çok meşgul görünmüyordu.

En osaa puhua ranskaa kovin hyvin.

Fransızcayı çok iyi konuşamam.