Translation of "Uskomatonta" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Uskomatonta" in a sentence and their turkish translations:

Uskomatonta.

Bu inanılmaz.

Uskomatonta!

- İnanamıyorum!
- İnanılmaz!

Se on uskomatonta!

İnanılır gibi değil!

Se on uskomatonta.

Bu inanılmaz bir şey.

Uskomatonta, eikö vaan?

İnanılmaz, değil mi?

Tämä on uskomatonta.

Bu inanılmaz.

Eikö olekin uskomatonta?

O inanılmaz değil mi?

Tuijotin uskomatonta olentoa suoraan silmiin.

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

Uskomatonta, et sä pussasit Tomia.

Senin Tom'u öptüğüne inanamıyorum.

En tiennyt silloin - nähneeni jotain uskomatonta.

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

- Se on uskomatonta.
- Se on uskomaton.

O inanılmaz.

Uskomatonta, etten tullut edes ajatelleeksi tuota.

Bunu hiç düşünmediğime inanamıyorum.

Uskomatonta, että annat pois kaikki rahasi.

Bütün paranı bağışlayacağına inanamıyorum.

Se, mitä ihmiset sarvikuonoille aiheuttavat, on uskomatonta.

İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.

- Sinä teit uskomatonta työtä.
- Sinä teit uskomattoman työn.

- Harika bir iş yaptın.
- İnanılmaz bir iş yaptın.

Kerran se seurasi minua. On uskomatonta, kun mustekala seuraa.

Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.

Kun syntyy yhteys eläimen kanssa - ja kokee moista, se on uskomatonta.

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

Se, että se tekee päätöksiä elämästä ja kuolemasta niin nopeasti, on aivan uskomatonta.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

Minulta kysytään usein kuinka pystyin lopettamaan polttamisen. Uskomatonta, mutta totta, en vain enää työntänyt savukkeita suuhuni ja sytyttänyt niitä. Kyllä toimii!

Birçok kişi bana sigarayı bırakmayı nasıl başardığımı soruyor. İnanılmaz ama sadece sigaraları ağzıma sokmayı ve yakmayı kestim ve bu işe yaradı!