Examples of using "Etten" in a sentence and their turkish translations:
Geç kalmayacağıma dair sizi temin ederim.
Fark etmeyeceğimi düşündün mü?
Ben anlamamış gibi davrandım.
Çocuk sahibi olmamak.
Daha sıkı çalışmadığıma pişman oldum.
Ben onu görmemiş gibi davrandım.
Deli olmadığımı biliyordum.
Kazanamıyacağımın farkına vardım.
Hazır olmadığımı fark ettim.
Seninle gidememem üzücüdür.
Ebeveynlerime içmeyeceğime söz verdim.
Onunla bir daha karşılamamayı umuyorum.
Hiç kazanamadığımı söyledin mi?
Bir şekilde önündeki şeyin tehlikeli olmadığını fark ediyor,
Keşke böyle bir aptal olmasam.
Korkarım ki size yardımcı olamam.
Ben bundan pişman olmamayı umuyorum.
Ne yazık ki Fransızcayı daha iyi anlamıyorum.
Tom'a orada olmayacağımı söyle.
Dün gece partine gelemediğim için üzgünüm.
Tom kendisinden hoşlanmadığımı biliyor.
- Söz veriyorum kimseye bir şey söylemeyeceğim.
- Hiç kimseye bir şey söylemeyeceğime söz veriyorum.
Daha fazla yardım edemem üzgünüm.
Hayal görmediğimden emin olmak için kendimi çimdikledim.
Onlar orada olmadığımı fark etmediler.
Böylesine aptalca bir şeyi yapmamaya karar verdim.
Bunu hiç düşünmediğime inanamıyorum.
Gitmek istemediğimi Tom'a söylemeyi planlıyorum.
Onu yapamayacağımı biliyorsun.
Sana ilgilenmediğimi söyledim.
Onu birine asla yapmayacağıma yemin ettim.
- Ben olmadığıma memnunum.
- İyi ki ben değilim.
Tom'u tekrar asla görmeyeceğimi düşündüm.
- Ne olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
- Neler olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
- Ne olduğunu bilmediğimi mi düşünüyorsun?
- O kadar meşgulüm ki size yardımcı olamam.
- O kadar meşgulüm ki, sana yardımcı olamam.
Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.
Unutmayayım diye onun adresini yazdım.
Ben akşam sekizden sonra asla yemek yemeye çalışmam.
- Bu mutlu olmadığım anlamına gelmiyor.
- Bu mesut olmadığım manasına gelmez.
- Sence şaka mı yapıyorum?
- Dalga geçtiğimi mi düşünüyorsun.
Keşke seninle ilişkiyi bitirmeseydim.
Bana endişe etmememi söyleme.
Bu denediğim gibi değil.
Seni asla tekrar görmeyeceğimi düşünüyordum.
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
Onu nasıl yapacağımı bilmediğimi zaten söyledim.
Sadece yanlış bir şey yapmadığımdan emin olmak istedim.
Ben sadece bu haftaki toplantıya katılamayacağımı sana söylemek için uğradım.
Beni, bunu yapmayacağımı bilecek kadar yeterince iyi tanıyorsun.
O kadar meşgulüm ki size yardımcı olamam.
Tom'u görmediğime yemin ederim.
İşimi değiştirmeye karar verdim ama sonunda değiştirmemeye karar verdim.
Sana uzun süre yazmadığım için özür dilemeliyim.
- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
Neredeyse bir araba tarafından eziliyordum.
Kadın olmadığım için mutluyum.
Onlara işimi yapmakta istekli olmadığımı düşünmeleri için hiçbir neden vermek istemiyorum.
Onu yapmayacağımı Tom'a söyledim.
Tom bana yardım etmeye çalıştı ama ona, yardımına ihtiyacım olmadığını söyledim.
Sorun çözemeyeceğim kadar çok zordu.
Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum
Bir araba tarafından ezilmekten kıl payı kurtuldum.
Neredeyse araba beni ezecekti.
- Keşke bu kadar genç evlenmeseydim.
- Keşke bu kadar genç yaşta evlenmeseydim.
Tom ve Mary ne olduğunu bilmediğimi düşünüyor.
İyi ki ben değildim.
Bunu asla yapmayacağımı bilmeni istiyorum.
Gerçek onun hakkında bir şey bilmememdir.