Examples of using "Töihin" in a sentence and their turkish translations:
Ben işe yürüyerek giderim.
İşe geri git.
İşe gitmek için bisiklete binerim.
İşe gidiyorum.
Ben otobüsle işe giderim.
İşe geri dönün.
Biz metro ile işe gideriz.
Ben işe gidiyorum.
İşe geri döndüm.
Tom'a iş verdik.
Tom'u işe koyun.
İşe nasıl gidersin?
İşe geri dönmek zorundayım.
İşe dönsem iyi olur.
O çalışmaya hazırdır.
Tom işe geri döndü.
İşe giderim.
- İşe gitmelisin.
- İşe gitmek zorundasın.
- İşe gitmen gerekiyor.
Tom işe erken gitti.
Tom 15 yaşında çalışmaya başladı.
İşe sık sık arabayla mı gidersin?
Babam işe bisikletle gider.
İşe geri dönmene izin vereceğim.
Tom işe gitmek zorundaydı.
Ben neredeyse hiç işe yürüyerek gitmem.
Tom işe otobüsle gidip geliyor.
İşe gitmek zorundayım.
İşe gitmek istemiyorum.
Benim bir arkadaşım beni ofisimde ziyaret etti.
Tom işe motosikletle gider.
Kocam genellikle saat sekizde işe gider.
İşe giderken seni alabilirim.
İşe her gün trenle giderim.
Tom Mary'yi dün işe götürdü.
Bugün işe gitmek istemiyorum.
Bu sabah işe bisikletle geldim.
Tom bugün çalışmaya gelmedi.
Tom işe yalnız gitmeyi seçti.
Çok sayıda yabancı insan çalışmak için Japonya'ya gelir.
Tom bugün işe gelmedi.
Tom bugün işe gitmeyecek.
Her gün işe yürüyerek giderim.
Tom'u bugün çalışmaya gitmekten alıkoyamazsın.
Bugün gerçekten işe gitmek istemedim.
İşe geri dönsen iyi olur.
O genellikle saat 8'de işe gider.
Tom bugün işe gitmek zorunda değildi.
İşe gitmek için bir motosiklete binerdim.
Tom neredeyse işe her zaman arabayla gider.
Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
O üşütmüştü fakat işe gitti.
Her gün işe ya bisikletle giderim ya da otobüsle.
Tom on üç yaşındayken çalışmaya başladı.
Tom çalışmaya hazır gibi görünüyor.
Tom tam 7.30'dan önce iş için ayrıldı.
Tom, sık sık işe geç geldiği için kovuldu.
Dün ofise gelmedin ve ben sebebini bilmek istiyorum.
Şimdi işe geri gitmeliyim.