Examples of using "Suo…" in a sentence and their turkish translations:
Güzergâhı siz seçin, uzun otlar mı? Bataklık mı?
- İnşallah.
- Kısmetse.
- Allah'ın izniyle.
Sizi resmen içine çekiyor!
Tanrım, beni içine çekiyor.
Sizi resmen içine emiyor.
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
İnşallah, yarın ebeveynlerinle birlikte olacağız.
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.