Examples of using "Lehdet" in a sentence and their turkish translations:
Yapraklar düştü.
Yapraklar sonbaharda dökülür.
Sonbaharda yapraklar sararır.
Yapraklar sarı!
Yapraklar sonbaharda dökülür.
Yapraklar yavaşça dökülüyor.
Yapraklar sana "Azota ihtiyacım var." der.
Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşer.
Yapraklar sessizce yere düşüyordu.
Yapraklar kızardı.
Birkaç gazete haberi yayınladı.
Yaprakların çoğu döküldü.
Parktaki yapraklar zaten renk değiştirmeye başladı.
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.