Examples of using "Saattanut" in a sentence and their turkish translations:
Üşütmüş olabilirim.
Ona bir şey olmuş olabilir.
İncitilebilirdin.
Beni duymuş olabilirsin.
Senin yardımın olmasaydı başarısız olabilirdim.
O, treni kaçırmış olabilir.
Haklı olabilirsin.
Tom hayal kırıklığına uğramış olabilir.
Onu görmüş olabilir.
Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.
Tom şunlardan birini sipariş etmiş olabilir.
Tom zaten bir pizza sipariş etmiş olabilir.
- Ne olmuş olabilirdi bilemiyorum.
- Ne olabilirdi bilmiyorum.
Tom bu hafta sonu Boston'a gitmiş olabilir.
Sanırım Tom'a bir şey olmuş olabilir.
Tom ihtiyacı olan parayı başka birinden ödünç almış olabilir.
Duygularınıza zarar vermiş olabilirim, ancak bu benim niyetim değildi.
Sen orada olmasaydın Tom ölebilirdi.
Tom geçen hafta Mary ile birlikte Boston'da olabilir.
Kendim onun bilincinde değildim, fakat onun başarısını kıskanıyor olabilirim.