Examples of using "Saatava" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir kolera aşısı yaptırmak zorunda kaldı.
Arabadan bir şey almak zorundaydım.
Tabii yakalayabilirse.
- Ağzımdaki baklayı çıkartmak zorunda kaldım.
- Eteğimdeki taşları dökmek zorunda kaldım.
- İçimi dökmem gerekiyordu.
Tom kesinlikle ölüm cezası almalıydı.
Tom'un nerede yaşadığını bulmalıyım.
Doktor hastanın çok dinlenmesi konusunda ısrar etti.
Bu iş Pazartesiye kadar bitirilmeli.
Tom her zaman kendi metoduna sahip olduğu için sinir bozucudur.