Examples of using "Lääkäri" in a sentence and their turkish translations:
- Bir doktor musun?
- Doktor musun?
- Doktor musunuz?
Doktor hemen geldi.
Doktor sen misin?
- Doktor nabzımı ölçtü.
- Doktor nabzıma baktı.
Bir doktor musun?
Doktor nabzıma baktı.
Doktor hastaları muayene etti.
Ben bir Fransız doktorum.
- O bir doktor.
- O bir doktordur.
Karım bir doktordur.
Tom bir doktor.
Ben bir doktor değilim.
Tom bir doktor oldu.
Doktor böyle söylemiş olabilir.
Doktor sigarayı bırakmanı tavsiye etti.
Doktor onu sigara içmenin tehlikeleri hakkında uyardı.
Lütfen bana bir doktor çağır.
- Ben bir doktorum.
- Ben doktorum.
Ben bir doktor değilim.
Genç adam bir doktordur.
Doktor ilacı hastaya verdi.
Doktor hastaya ciddi biçimde baktı.
Niçin bir doktor olmak istiyorsun?
O, iyi bir doktor olacak.
O, doktor değil.
Doktor var.
Babam doktor.
Doktor onun nabzını ölçtü.
- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!
Senin baban doktor mu?
Doktor hastanın nabzını kontrol etti.
Doktor, Linda'nın hamile olduğunu doğruladı.
O, bir doktor gibi davrandı.
Doktor hastaya şaraptan uzak durmasını emretti.
Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Doktor diyet yapmam için talimat verdi.
Doktor, hastanın davranışını gözlemlemeye devam etti.
Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
Doktor onu kurtarmak için zamanında geldi.
Doktor derhal ameliyata karar verdi.
Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
İyi bir doktor kendi yöntemlerini uygular.
Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
İyi bir doktor hastalarına sempatiktir.
Doktor bana sigaradan vazgeçmemi söyledi.
Tom doktor değil, satış elemanıdır.
Doktor canlı hastayı morga gönderdi.
- O bir doktor mu yoksa bir hasta mı?
- O doktor mu yoksa hasta mı?
Doktor sigarayı bırakmasını önerdi.
Doktor Jackson'la bir randevu planlamak istiyorum.
Doktor ona dört dikiş attı.
Onun bir doktor olduğunu düşündüm.
Tom'a doktoru tarafından yatakta kalması söylenildi.
Onlar onun iyi bir doktor olduğunu söylüyorlar.
Ben bir doktor olmak istiyorum.
Derhal doktor çağır.
Doktor daha çok süt içmemi tavsiye etti.
Doktor onun yatakta kalması konusunda ısrar etti.
Doktor gelinceye kadar acı içinde yattı.
Bu doktor çocuk hastalıklarında bir otoritedir.
O bir doktor mudur?
Doktor Tom'a içkiyi bırakmasını tavsiye etti.
Doktor, çocuğu muayene etti ve sağlıklı olduğunu söyledi.
Doktor hastasını kurtarmak için mümkün olan her vasıtayı denedi.
Doktor günaşırı onu ziyaret eder.
Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Doktor Tom'a biraz kilo vermesi gerektiğini söyledi.
Allah seni sağlıklı yapar ve doktor paranı alır.
Doktor çok fazla içmememi tavsiye etti.
Doktor bana göz damlalarını günde üç kez gözlerime koymamı söyledi.
Doktor hastanın çok dinlenmesi konusunda ısrar etti.
Doktor, Bay Smith'e sigara içmeyi bırakmasını söyledi.
Doktorun sana tavsiye ettiği gibi yapsan iyi olur.
Doktor "senin sağlığın açısından tütünden daha zararlı bir şey yoktur" dedi.
Doktor olmak istiyorum.
Bir doktor bana yumurtalar yemenin benim için kötü olduğunu söyledi.
Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.
Eski arkadaşının fişini çekerken, "herkes ölür" dedi genellikle nükteci doktor.
Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.
Mary'yi etraflıca muayene ettikten sonra doktor, onun bu durumuna yol açacak hiçbir fiziksel sebep bulamadı ve sebebin psikosomatik olduğu sonucuna vardı.
Doktor sana yaralarını kaşımaman gerektiğini söyledi.