Examples of using "Pitkälle" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar uzağa gidebilirsin?
Çok uzağa gidiyorsun.
O ne kadar uzaklaştı?
Çok uzağa gittik.
Bu çok ileri gitti.
Ne kadar uzağa atlayabileceğini görmeye çalış.
Tom çok uzağa gitmedi.
- Bu defa çok ileri gittin.
- Bu sefer çizmeyi aştın.
- Bu kez haddini çok aştın.
- Bu defa ölçüyü kaçırdın.
Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.
Sadece ne kadar geriye gitmek istiyorsun?
Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.
- Şimdi çok ileri gittin.
- Şimdi çizmeyi aştın.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
Finlandiya'ya cennet diyecek kadar ileri gitmezdim.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.