Examples of using "Pystyt" in a sentence and their turkish translations:
Onu yapabilirsin.
Çok daha iyi yapabilirdin.
Hadi, bunu yapabilirsiniz.
Hadi, bunu yapabilirsiniz.
Bunu kullanabilirsin.
Kısa sürede yüzebileceksin.
Onu yapabilirsin, değil mi?
Bir fırsatın olduğunda beni ara.
Bundan çok daha iyisini yapabilirsin.
Ne kadar hızlı koşabilirsin?
Yakında iyi şekilde kayak yapabileceksin.
- Onu yapabilirsin!
- Onu yapabilirsiniz.
Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.
Ne kadar uzağa atlayabileceğini görmeye çalış.
Hadi, bunu yapabilirsiniz. Bu size bağlı. Bir karar vermelisiniz.
Gel gelebilirsen.
Elinden geldiğince odanı temiz tut.
Nasıl bu kadar çok yiyebiliyorsun?
Bir yangın senin koşabileceğinden daha hızlı yayılır.
Sanırım Tom'un fikrini değiştirebileceksin.
- Ne kadar yükseğe sıçrayabilirsin?
- Siz ne kadar yükseğe sıçrayabilirsiniz?
Ne kadar uzağa gidebilirsin?
Unutmayın, bu sizin maceranız. Bunu yapabilirsiniz!
Toplantıdan önce bunu okumak için zaman bulabileceğini düşünüyor musun?
Eğer bedavaysa, alabildiğiniz kadar alın.
Benim tavsiyem en kısa sürede terk etmendir.
Mümkün olduğunca çabuk gel.
Bunu ne kadar hızlı yapabilirsin?
Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
Bunu yapabilirsin, değil mi?
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"