Examples of using "Menemään" in a sentence and their turkish translations:
- Seni işten kovuyorum.
- Gitmene izin veriyorum.
Ben daha ileriye gidemem.
Erkek kardeşimi istasyona gönderdim.
Tom'un gitmesine izin verebilirsin.
Ben, bir doktorla görüşmesi için onu ikna ettim.
Uzun adımlarla yürüyüp gidiyor. İki ayak üstünde duruyor.
- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.
Sana yalnız git demiyorum.
Bana eve gitmemi söyleme.
Tom tek başına gitmeye isteksizdi.
Bayan Smith kente gitmemi istedi.
Tom evlenemeyecek kadar küçük.
O onun polise gitmesini tavsiye etti.
Oraya yalnız gidemeyecek kadar çok genç.
Sanırım bu planı rafa kaldırmalıyız.
Lütfen beni gitmem için zorlama.
Tom bugün okula gitmek için yeterince iyi mi?
Tom'un Mary ile partiye gitmekten vazgeçeceğini düşündüm.
Tom'un neden gitmemize izin vermeyeceğini anlamıyorum.
Ne kadar uzağa gidebilirsin?
Tom'un Mary'nin onunla birlikte Boston'a gitmesini isteyeceğini düşündüm.
Tom oraya tek başına gitmek için yeterince yaşlı değil.
O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.
Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz.
Tom Mary'yi kendisi ile nasıl çıkarttı.
Bu yerden çıkalım.
Gidemeyecek kadar çok meşgulüm.
Yağmurdan dolayı plaja gidemedik.
Demir tavında dövülür.