Examples of using "Peloissaan" in a sentence and their turkish translations:
Tom korkmuş gibi görünüyordu.
Onlar muhtemelen korkmuş.
Tom muhtemelen korkmuş.
Arkasını dönüp hızlıca kaçtı, çok korktu.
Tom korkuyor.
Tom biraz korkmuş değildi.
Tom biraz korkmuş değil.
Tom korkmadı bile.
Tom artık korkmuyor.
Tom çok korkmuş görünüyor.
Tom korkuyor.
O kadar korkmuştu ki konuşamadı.
Çoğu siyahlar oy veremeyecek kadar çok korktular.
Tom, Mary kadar korkaktı.
Tom endişeli.
Tom korkmuştu.