Examples of using "Näytti" in a sentence and their turkish translations:
Tom şaşkın görünüyordu.
Tom aptal görünüyordu.
Hoşnut görünüyordu.
O kasaba müreffeh görünüyordu.
O hasta görünüyordu.
- O, üzgün görünüyordu.
- Üzgün görünüyordu.
Tom nasıl görünüyordu?
Tom kafası karışmış görünüyordu.
Tom genç görünüyordu.
O neye benziyordu?
Tom anlıyor gibi görünüyordu.
Tom sabırsız görünüyordu.
Tom ilgili görünüyordu.
O yalnız görünüyordu.
Her şey tamam görünüyordu.
O, ucuz görünüyordu.
Tom dehşete düşmüş görünüyor.
Tom mutsuz görünüyordu.
Tom iyi görünüyordu.
Tom çok memnun görünüyordu.
Yaşlı adam akıllı görünüyordu.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyordu.
Çok garip bir şey görmüştüm.
Başta her şey aynı gibi görünüyor.
Betty habere şaşırmış görünüyordu.
Ev çok kasvetli görünüyordu.
Öğretmenine dilini çıkardı.
O çok mutlu görünüyordu.
Tom çok mutlu görünüyordu.
O çok genç görünüyordu.
Tom korkmuş gibi görünüyordu.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
Tom çok yaşlı görünüyordu.
Damon bana pul albümünü gösterdi.
O, bana odasını gösterdi.
Tom barmene kimliğini gösterdi.
Markku hoş bir biçimde şaşırmış gibi görünüyordu.
Tom biraz yorgun görünüyordu.
O, önce düşmanca baktı.
Tom bile endişeli görünüyordu.
Eğlenmiş görünüyordu.
Tom bile kızgın görünüyordu.
Tom Mary'ye pasaportunu gösterdi.
Tom gerçekten etkilenmiş görünüyordu.
Tom çok suçlu görünüyordu.
Tom çok hasta görünüyordu.
Tom her şeyi biliyor gibi görünüyordu.
Tom biraz şaşırmış görünüyordu.
Tom onu Mary'ye gösterdi.
Oldukça yorgun görünüyordu.
Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
O, bana resmini gösterdi.
Tom bugün iyi görünüyordu.
Tom biraz hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
Tom Mary'ye yeni dövmesini gösterdi.
Oğlan bize etrafı gösterecek nezakete sahipti.
O ciddi bir hata üzerinde üzüntüsünü gösterdi
Mary Kene başka bir falcı gösterdi.
Bana yolu gösterecek nezaketi vardı.
Tom korkmuş ve endişeli görünüyordu.
Tom bize nereye bakacağımızı gösterdi.
Tom yeni telefonunu Mary'ye gösterdi.
Gördüğüm iyi görünüyordu.
Sundurmadaki adam Tom'a benziyordu.
Bebek derin bir uykuda gibi görünüyordu.
Tom üzgün ve yalnız görünüyordu.
Gelecek çok umutsuz görünüyor.
Tom Mary'nin mektubunu bana gösterdi.
Bize annesinin bir resmini gösterdi.
Tom Mary'ye dövmesini gösterdi.
Tom Mary'ye John'un bir fotoğrafını gösterdi.
Onun şapkası çok komikti.
Tom bize annesinin bir resmini gösterdi.
O, bize güzel bir şapka gösterdi.
Tom yeni saatini Mary'ye gösterdi.
Tom bana bahçesini gösterdi.
Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
Tom Mary'ye John'un bazı fotoğraflarını gösterdi.
Hiç bitmeyecek gibi görünüyordu.
Tom bana nasıl pizza yapılacağını gösterdi?
Tom ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Tom Mary'ye bacağındaki yara izini gösterdi.
Tom, Mary'ye büyükanne ve büyükbabalarının siyah beyaz bir fotoğrafını gösterdi.
Tom, Mary'ye suşinin nasıl yapıldığını gösterdi.
Uzaktan, küçük ada bir kaplumbağa gibi görünüyordu.
Tom rahatsız görünüyordu.
Tom bir şey saklıyor gibi görünüyordu.
Ben adamla karşılaştım, bana yol gösterdi.
Tom bana onu yapmak için daha iyi bir yol gösterdi.
Biz sevişiyorken o sıkılmış görünüyordu.
O, emniyet kemerlerini nasıl bağlayacaklarını yolculara gösterdi.
O zengin bir adama benziyordu.
Tom ihtiyacı olan her şeye sahip gibi görünüyordu.
Teyzem bana iyi kahvenin nasıl yapılacağını gösterdi.
Bana bu kamerayı nasıl kullanacağımı gösterdi.