Examples of using "Onnekas" in a sentence and their turkish translations:
Şanslı sinek.
Ben şanslıyım.
Ben şanslıydım.
O şanslıdır.
Şanslıydın, değil mi?
Ben çok şanslı değilim
Tom çok şanslı olmalı.
Tom şanslı bir adam.
Tom'un şanslı olduğunu düşünüyorum.
Bu o kadar inanılmaz bir ayrıcalıktı ki
O sadece şanslı bir tahmindi.
Passportu çok şanslı bir insan.
Ben şanslı bir adamım.
O şanslı bir adam.
Samimi arkadaşlarım olduğu için şanslıyım.
Tom, iyi bir iş bulacak kadar şanslıydı.
- Tom ceza almadığı için şanslı.
- Tom'un şansı varmış, cezalandırılmadı.
Doktorlar Tom'un çok şanslı olduğunu söylüyorlar.
- Çok şanslısın.
- Çok ballısın.
Köpeğim seni ısırmadığı için şanslısın.
Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı.
Tom şanslıydı.
Tom inanılmaz derecede şanslıydı.
Ben iyi öğretmenlere sahip olduğum için şanslıyım.
Tom çok dilli bir ortamda büyüdüğü için şanslıydı.
O böyle bir karısı olduğu için şanslı.
Tom'un ne kadar şanslı olduğu konusunda hiç fikri yok.